"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapusuz taşınmaz tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Erzurum ili, Tortum ilçesi, Söğütlü mahallesi sınırları içinde ve mevki olarak Petgar önü (Pullar) mevkiinde, ... ... tarlası, ... ... tarlası, ... tarlası ve bayır ile çevrili bulunan tarla vasfındaki taşınmazın, babası ...’ın zilyet ve tasarrufunda iken, babasının ölümü ile mirasçılar arasında taksim yapıldığını, dava konusu yerin kendisine intikal ettiğini, kendisi yurt dışında olduğu dönemde, bu taşınmazı kardeşi ...’ın kullandığını, yurt dışından döndüğünde kardeşi ile aralarında yapılan taksime binaen tapu kaydını talep ettiğinde, ... köyü kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerin kadastro harici tespitinin yapıldığını öğrendiğini, ancak bu yerin babası Asim’den kaldığını ileri sürerek, dava konusu yerin kendi adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, TMK. m. 713 uyarınca Hazine adına tecilini talep ederek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.06.2014 tarihli ve 2013/409 Esas, 2014/282 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı asil temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 22.04.2015 tarihli ve 2014/16654 Esas, 2015/4643 Karar sayılı kararıyla; "Çekişmeli taşınmaza komşu parsellere ait kadastro tutanakları ile tüm dayanak belgelerin getirilmesi, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf ve zilyetlik tanıkları ile ziraat bilirkişisi katılımı ile keşif yapılması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, zirai bilirkişiden yeniden rapor alınması, davacı adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit veya tescil edilen taşınmaz miktarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki 40-100 dönüm sınırlandırmasını aşıp aşmadığı gözetilmesi gerektiği" gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Karar Düzeltme
...’nın karar düzeltme talebi, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından 30.12.2015 tarihinde reddedilmiştir.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, teknik bilirkişi krokisinde (A4) harfi ile gösterilen bölümün 2002-2013 yıllarına ait ... fotoğraflarının incelenmesi sonucunda taşınmazın sabit sınırların arazi üzerinde mevcut ve işlenmiş olduğu, tarımsal faaliyette bulunulduğu, davacının arsa vasfıyla imar-ihyanın bitiminden itibaren 20 yılı aşkın zamandan beri malik sıfatıyla zilyet olduğu kanaatiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, tescil isteminin kabulü için gerekli şartların oluşmadığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
Düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan 07.11.2017 tarihli raporunda A3 ile gösterilen kısmı dava dışı kişi adına kayıtlı 107 ada 7 parsel içinde kaldığından, bu kısım yönünden tapu iptal ve tescil davası açılmadığı ve parsel malikine husumet yöneltilmediğinden, bu yönden reddi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.