"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., babası muris ...'in terekesinin mirasçıları arasında taksim edilmediğini, kardeşi ...'nin eşi olan davalının tapulama sırasında muristen kalan taşınmazları zilyetlikten kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini ancak, taşınmazlar üzerinde kendisinin de kök muristen gelen miras payının bulunduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12/11/2008 tarihli ve 2011/3016 Esas, 2012/53 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmazların kök muristen geldiği ve ölümünden sonra terekesinin taksim edilmediği, böylece davacının taşınmazlar üzerinde miras payının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazlar 80 pay kabul edilerek 16 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.01.2012 tarihli ve 2011/3016 Esas, 2012/53 Karar sayılı kararıyla “davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilerek, kendisine savunma yapabilme olanağının tanınması, varsa ve sunulursa tüm delillerinin toplanması ve öteki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.09.2019 tarihli ve 2012/50 Esas, 2019/202 Karar sayılı kararıyla, dava tarihi itibariyle davalı ...’nın terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunduğu ve davacının miras payı oranında adına tescil talebinin dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, yargılama esnasında davalı ...’nın vefatı ile mirasçılarının davaya dahil edildiğini, dahili davalıların ... terekesine karşı mirasçı konumunda bulunduğunu, bu sebeple noksan dava şartının yargılama esnasında ikmal edildiğini, bu sebeple davada aktif dava ehliyetinin sağlandığını, işin esası yönünden ise ... terekesinin taksim edilmediğini ve bu hususun diğer mirasçıların açtığı davanın onanması suretiyle sabit olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
6.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 tarihli, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)
6.2.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesinde, “Hâkim, Türk hukukunu resen uygular”
6.2.4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesinde,
(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Kadastro sonucu Kiraz ilçesi, Doğancılar köyü çalışma alanında bulunan 352 ada 1, 353 ada 1, 400 ada 1, 406 ada 4, 390 ada 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.3.2. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’ten intikal ettiği ve mirasçıları arasında terekenin taksim edilmediği iddiasıyla tapu iptali ve miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olan davada, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Şöyle ki, somut olayda, çekişmeli taşınmazların dava tarihi itibariyle tapu kayıt maliki, ... terekesine karşı 3. kişi olan ... ise de; dosya arasında bulunan nüfus kayıt örneği ve veraset ilamından, ...’nın karar tarihinden önce 2014 yılında öldüğü ve Hakkı mirasçısı olarak ... ve ...’ın kaldığı, bu kişilerin de kök muris ... mirasçıları oldukları, böylece yargılama aşamasında dava şartının gerçekleştiği gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.