"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 223 ada 77 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, oysa dava konusu taşınmazın 3000 metrekaresinin kendi tasarrufunda olduğunu, uzun yıllardan beri tarımsal faaliyette bulunduğunu ileri sürerek, 223 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 3.000 m² kısmının tapu kaydının iptali ile ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı tarafından imar ve ihya ile kazanmayı sağlayacak tarımsal faaliyette bulunulmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunulmadığı, tarımsal faaliyetin yapılmadığı, imar-ihyanın tamamlanmadığı, bu durumda davacı lehine zilyetlikle tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dışı 223 ada 5 parsel sayılı taşınmazın gerçekte ... ...’a ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davacı adına tespit ve tescil gördüğünü, oysa ki bu yer ile davacının bir ilgisinin bulunmadığını, davacı, dava konusu 223 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 3.000 m²'lik kısmını kullanılmakta iken taşınmazın tamamının hatalı olarak Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, dava konusu 223 ada 77 parsel sayılı taşınmazın sınırlandırmasının zemindeki fiili kullanım ile uyumsuz olduğunu, uzun yıllardan beri dava konusu edilen yerde tarımsal faaliyette bulunulduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerden birinin varlığı ya da 439/son maddesindeki halde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararın 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.