Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5669 E. 2021/7329 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerinde davacıların hak iddia ettiği, davalının ise hibe ve satış yoluyla mülkiyeti kendisinde olduğunu savunduğu tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalının hibe iddiasını ispatlayamaması ve taşınmazların kök muriстен kaldığı gözetilerek davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tesciline, ayrıca satışı yapılan taşınmaz için tazminat ödenmesine karar verilmiş, ancak yargılama giderlerinin dökümü yapılmadığından hüküm bu yönüyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava tapu iptali ve tescil - tazminat istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu Kandıra İlçesi, Bozburun Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 43; 108 ada 73; 111 ada 94, 102, 107, 181, 185, 212, 314, 318; 112 ada 2, 10; 115 ada 36, 50, 76, 79, 86, 100; 117 ada 27; 125 ada 4, 9; 138 ada 135, 137 parsel sayılı ve sırasıyla 1.994.80, 753.61, 850.95, 1.581.64, 2.540.04, 975.44, 1.504.17, 389.00, 241.81, 741.61, 1.982.10, 1.322.88, 1.204.27, 976.02, 3.812.21, 8.850.49, 654.23, 1.269.71, 639.14, 311.58, 835.58, 739.81 ve 2.113.84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 103 ada 46, 53; 104 ada 4; 110 ada 10, 16; 111 ada 16 ve 64 parsel sayılı 582.14, 1.312.52, 1.563.62, 1.780.04, 1.850.25, 1.311.48 ve 3.224.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı ve hibe nedeniyle; 101 ada 53 parsel sayılı 1.027,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; Kandıra İlçesi, Kanatlar Köyü çalışma alanında bulunan 188 ada 4 ve 28 parsel sayılı 7.225.16 ve 8.932.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dava konusu 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, bilahare dava tarihinden önce satılarak dava dışı ... ... adına tescil edilmiştir.

Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, temyize konu 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescili, 111 ada 16 parselin ise dava tarihinden önce dava dışı kişi adına satılarak tescil edilmiş olması sebebiyle bedelinin tespit edilerek şimdilik 250,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak taraflarına verilmesi istemiyle dava açmışlardır.

Davalı ... ise, dava konusu taşınmazların davacı taraf ile kök murisleri olan İdris’ten geldiğini ancak İdris’in ölmeden önce taşınmazları kendisine bağışladığını, kaldı ki İdris mirasçılarından olan halası ...’nın da İdris’den gelen miras payını kendisine sattığını, taşınmazların yıllardır kendi kullanımında olduğunu ve davacıların taşınmazlarda hakkının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taşınmazların tarafların kök murisi olan İdris’den geldiği ve İdris tarafından taşınmazların davalıya bağışlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 Tarih, 2016/3318 Esas, 2018/7023 Karar sayılı ilamıyla, “Taşınmazların müşterek muristen kaldığı tarafların kabulünde olup, ihtilafın taşınmazın murisin sağlığında davalıya hibe edilip edilmediği noktasında olduğu, davalının dayandığı senedin içeriğine göre bu senedin ...’nın muris İdris’ten gelen payına ilişkin olduğu anlaşılmakta olup, dinlenen senet tanıklarının da bunu doğruladığı, davaya konu olup yargılama sırasında feragat edilen 279 ada 36 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak muris İdris ile davalı arasında ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi yapıldığının da tarafların kabulünde olduğu, Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, muris İdris tarafından dava konusu taşınmazların davalı tarafa hibe edildiğinin kanıtlanamadığı, davalının İdris mirasçısı ...’dan pay satın almasının, murisin ölüm tarihinde taşınmazların terekeye dahil olduğuna karine teşkil ettiği, diğer yandan davaya konu olup yargılama sırasında feragat edilen 279 ada 36 parsel sayılı taşınmazla ilgili ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmiş olmasının da murisin bağış iradesinin bulunmadığını gösterdiği, hal böyle olunca; davalı tarafça dayanılan bağış olgusu ispat edilemediğine ve taşınmazların kök muristen geldiği anlaşıldığına göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmek suretiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu Bozburun Köyü 101 ada 43 ve 53; 103 ada 46 ve 53; 104 ada 4; 108 ada 73; 110 ada 10 ve 16; 111 ada 64, 94, 102, 107, 181, 185, 212, 314 ve 318; 112 ada 2 ve 10; 115 ada 36, 50, 76, 79, 86, 100; 117 ada 27; 125 ada 4 ve 9; 138 ada 135 ve 137; Kanatlar Köyü 188 ada 4 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı 4/16 oranında iptali ile 1/16 payın davacı ..., 3/16 payın ise davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazlardaki bakiye payın kayıt maliki davalı ... üzerinde bırakılmasına, 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden toplam 2.950,83 TL tazminatın 250,00 TL'sine dava tarihinden, 2.700,83 TL'sine ıslah tarihi olan 12/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılar ... (3/4 oranında) ve ...'e (1/4 oranında) payları oranında ödenmesine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.11.2021 Pazartesi günü için yapılan tebligatlar üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat... geldiler, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı Dosya incelenerek gereği görüşüldü:

Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 332/2. maddesi uyarınca, yargılama giderinin, tutarının, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiğinin ve dökümünün hüküm altında gösterileceği düzenlenmiş olmasına rağmen Mahkemece hüküm kurulurken 7.222,65 TL yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verildiği halde, bu giderlerin dökümünün yapılmadığı, dosya üzerinden fiziken hesaplanan yargılama gideri miktarı ile Uyap sistemi üzerinden hesaplanan yargılama gideri miktarı arasında fark bulunmakla, yargılama giderlerine ilişkin 7.222,65 TL toplam miktarın hangi kalemlerden oluştuğu açıklanmayarak, yargılama giderleri yönüyle denetime elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu yönü ile BOZULMASINA, 20.11.2021 gününde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca temyiz eden vekili için 3.815,00 TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.