"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, .... ilçesi, ..... köyünde bulunan 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmalarında 36.793 dk. olarak tespit ve tescilinin yapıldığını, 8 adet eski tapu senedine göre doğru miktarın 47.900 dk. olduğunu ileri sürerek, eksik kayıtların düzeltilmesini ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2018/147 E., 2020/56 K. sayılı kararıyla; davacıların iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın kadastrosunun kesinleşme tarihinin 25.05.2007, dava tarihinin 30.04.2018 olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında, davalı adına tescil edildiğini 2018 yılında öğrendiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 04.12.2020 tarihli ve 2020/1464 Esas, 2020/847 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının 25.05.2007 tarihinde kesinleştiği, tespitin kesinleştiği 25.05.2007 tarihi ile davanın açıldığı 30.04.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davalı ... Müdürlüğünün pasif husumeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davalı ... yönünden hak düşürücü sürenin dolduğu, ... yönünden pasif husumeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı, dava konusu taşınmazı 20 yılı aşkın süredir kullandığını, kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilmiş ise de, kadastro ilan ve kesinleşmesinden haberi olmadığını, davanın hak düşürücü süreden reddinin mülkiyet hakkının ihlali olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 25.05.2007 tarihi ile davanın açıldığı 30.04.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2.) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenle; davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 22/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.