Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5693 E. 2022/8167 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu amcası adına tescil edilen taşınmazlar için, mirasbırakanın ölümünden sonra açılan tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Kayseri ili, .... ilçesi, .... Mahallesi, .... parsel ve 967 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan dedesi Ömer'e ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında amcası .... adına tespit ve tescil edildiğini, babası ....'nın kadastro tespitine itiraz için ön görülen 10 yıllık süre dolmadan 28/01/1984 tarihinde öldüğünü, bu nedenle hakkın kadastro tutanağı tanziminden sonra doğduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü süre sebebiyle davanin reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli ve 2019/187 E., 2020/310 K. sayılı kararıyla;davacı iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazların kadastrosunun kesinleşme tarihinin 23.08.1976, dava tarihinin 14.03.2019 olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre mirasbırakanın tespitten sonra ölmesi halinde 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının kabul edildiğini, somut olayda da mirasbırakanın tespitten sonra ölmesi nedeniyle on yıllık sürenin uygulanamayacağını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve 2020/780 Esas, 2020/726 Karar sayılı kararıyla;davacı vekilinin mirasbırakanın tespitten sonra ölümü halinde on yıllık hak düşürücü süreninin uygulanmayacağını ileri sürdüğü, ancak somut olayda çekişmeli taşınmazların senetsizden tespit edildiği, davacı vekilinin emsal olarak gösterdiği Yargıtay kararlarının kadastro tespitinden önce tapuda kayıtlı taşınmazlara ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği üzere tespit tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3. Değerlendirme

Somut olayda, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağının kesinleştiği 23.08.1976 tarihi ile davanın açıldığı 14.03.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup; Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.