Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5704 E. 2022/8110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, yerel mahkemelerin davanın reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ELAZIĞ 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 144, 147, 152, 156, 327, 349, 359, 366, 384, 434 ve 466 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafla müvekkilinin kök murisi olan .... ...’den geldiğini ve murisin terekesinin taksim edilmediğini, taşınmazlar davalı tarafla müvekkili tarafından ortak olarak kullanılmasına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalı tarafın murisi ..... adına tespit ve tescil edildiğini, müvekkilinin muristen gelen miras hakkından mahrum edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının müvekkilinin miras payı oranında iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kök muris .... ...’den geldiğini, davacının da kök muristen gelen miras payı oranında taşınmazlarda hakkı olduğunu ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

2. Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiş; bilahare davalı ... ve ... 17.04.2019 tarihli duruşmadaki beyanlarında, davalı ... ise 27.02.2020 tarihli duruşmadaki beyanında, dava konusu taşınmazların kendilerine babalarından geldiğini ve davayı kabul etmediklerini belirtmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2018/118 Esas, 2020/76 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, davanın tespit öncesi nedene dayalı olarak açıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten, davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davalılardan ... davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de mecburi dava arkadaşlarının birlikte hareket etmesinin zorunlu olduğu, tek başına ...’in kabul beyanına değer verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü sürenin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazlar tarafların kök murisinden gelmesine ve taraflarca müştereken kullanılmasına rağmen tespitin yalnızca davalıların murisi ..... adına yapıldığını, davalıların murisi tarafından yapılan işlem muvazaalı olduğu için 10 yıllık hak düşürücü sürenin eldeki davada uygulanamayacağını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/468 Esas, 2020/388 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, davanın kadastro öncesi sebeplere dayanılarak açıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olduğu, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 01.04.1971 ve 24.11.1972 tarihinden, davanın açıldığı 26.12.2018 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Elazığ ili, ..... ilçesi, .....köyü çalışma alanında bulunan 144 parsel sayılı 14.650,00 metrekare, 147 parsel sayılı 8.800,00 metrekare, 152 parsel sayılı 6.100,00 metrekare, 156 parsel sayılı 5.400,00 metrekare, 349 parsel sayılı 1.750,00 metrekare, 359 parsel sayılı 5.450,00 metrekare, 366 parsel sayılı 2.856,00 metrekare, 384 parsel sayılı 3.070,00 metrekare ve 434 parsel sayılı 14.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ayrı ayrı tespit ve 384 parsel sayılı taşınmaz 24.11.1972 tarihinde, diğer taşınmazlar ise 01.04.1971 tarihinde tescil edilmiştir. Yine, aynı çalışma alanında bulunan 327 parsel sayılı 880,00 metrekare ve 466 parsel sayılı 885,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ayrı ayrı tespit ve 01.04.1971 tarihinde tescil edilmiştir. Bilahare, dava konusu taşınmazlar 14.09.2005 tarihinde intikal sebebiyle verasette iştiraken ... mirasçılarına adına tescil edilmiştir.

Dava; 26.12.2018 tarihinde açılmış olan, kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, (III) numaralı paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.