Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5762 E. 2023/234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasından feragat edilmesinin ardından, davalı vekiline vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yargılama esnasında davadan kayıtsız şartsız feragat etmesi ve davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle, davalı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi hükmü gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret - Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı dava dilekçesinde; akrabalarının miras diye tapulu alanlarını yalan beyanlarla 1999 yılındaki kadastroda kendilerine haber vermeden yolsuz olarak tescil ettirdiklerini, babalarının tapulu alanlarını 50 yıldır ekip biçtiklerini, akrabalarının kadastroya tarla komşularıyla anlaşarak babasına haber vermeden yalan beyanla dere ve ötesi tapusuz alanlarının akrabaları davalının tarla komşuların satışıyla paylaştıklarını, ... ... adına yazılması gerekirken hiç miras hakları olmayan komşularına sattıklarını, dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile ... ... adına tescilini talep etmiş, yine 11/09/2019 havale tarihli dilekçesinde ve davalı ...'i göstermek suretiyle babasının tapulu ve tapusuz alanlarını 50 yıldır ekip biçmekte iken kadastroda akrabalarının komşuları ile anlaşarak ve babasına haber vermeksizin yalan beyanları ile tapulu tarlalarını aldıklarını ileri sürerek dilekçesinde ada ve parsel numaralarını bildirdiği taşınmazların tapularının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı kimlik tespiti yapılan 03.02.2020 havale tarihli dilekçesinde, açmış olduğu davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 03/02/2020 havale tarihli dilekçesinde açmış olduğu davasından feragat ettiğini bildirdiği, HMK'nın 307. maddesine göre davadan feragatin davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, davadan feragatın davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğu, öte yandan davadan feragatın usulüne uygun bir şekilde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu gerekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin davanın özünden vazgeçmediğini, davayı açtığında yine bu davayla ilgili kadastro tespitine itiraz davası açan babasının temyizdeki Yargıtay kararı eline ulaşınca ve Kadastro Mahkemesinin 2015/51 sayılı davasında kendilerini haklı görerek davasının devam ettiğini öğrenince eldeki davasına devamın bir gereği kalmadığından ve akrabası ile arası boşuna açılmasın diyerek feragat ettiğini, avukat marifeti ile düzenlenen Mahkeme kararında kendileri de olsaydı feragat sebeplerinin hakkın özünden vazgeçmek olmadığını belirterek feragat sebebinin Yargıtay kararı olduğunu söyleyeceğini, nitekim açtığı bu davaya gerek kalmadığını, bu davadan istediği sonucu Yargıtay kararı ve Anayasa Mahkemesi kararından sonra alacağının kesin olduğunu, daha karar çıkmadan dava tarihi belli olmadan bir kararla feragat etti diye avukatlık ücretine hükmedilmesinin kendisini mağdur ettiğini, mağdur olan kendisi olmasına rağmen, avukatlık ücreti yüklendiğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmesi hususunun davacı için de uygulandığını ve ilk celsede feragat halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, buna ilişkin kararları dilekçe içeriğinde sunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 03.02.2020 tarihli dilekçesi gözetildiğinde davacının yargılama sırasında açtığı davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edip anılan feragatin usulünce belgelendirildiği, davalının ise kendisini vekaletnamesi dosya içine konulan vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşıldığı ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6. maddesi hükmüne göre vekalet ücreti takdir edildiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; tehdit edildiği için korktuğunu ve iradesi dışında hata yaparak feragat dilekçesi verdiğini, davalı vekilinin savunmasında beyan ettiği, "iftira davası açarız" beyanından korkması sonucu suç duyurusundan da vazgeçtiğini, tehdit, baskı ve korku ile irade dışı yaptığı feragatin iptal edilmesini ve haksız avukatlık ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun;

307. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen irade fesadı halinin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olamayacağı da dikkate alınarak davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.