Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5772 E. 2023/865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı Hazine'nin, davalıya ait taşınmazın bir kısmının kadastro sırasında haksız olarak davalı adına tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davalının zilyetliğinin kadastro tespitinden önceki döneme dayandığına ve davacının aksini ispatlayamadığına, ayrıca davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına rağmen davacının iddiasını destekleyecek yeterli delil sunamadığına dair yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şavşat Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davaya konu, Artvin ili, Şavşat ilçesi ... köyü’nde kain 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırları gösterilecek olan bölümünün Hazineye ait olduğunu ancak kadastro tespiti sırasında davalı ... tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek; dava konusu taşınmazın tapu kaydının keşifte gösterilecek kısmının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazı kadastro tespitinden önce dava dışı ... isimli kişiden satın aldığını, dosyaya sunulan 1903 ve 1943 tarihli senetler incelendiğinde kendi kullanımının sınırlarının aynen uyduğunun görüleceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şavşat Asliye Hukuk Mahkemesi 10.03.2020 tarihli 2017/236 Esas - 2020/114 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dosyaya kazandırılmış olan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü ile geriye kalan (B) harfi ile gösterilen bölümü arasında farklılık bulunmadığı, bölümler arasında doğal yada yapay ayırıcı bir unsurun mevcut olmadığını, dosyaya kazandırılmış olan belgelere göre taşınmazın kuru ot üretiminde kullanıldığı, dava konusu taşınmazın 19/09/1943 tarihli "Senettir" başlıklı Muhtarlık Senedi, Şavşat Kaymakamlığı'nın 16/05/1953 tarihli "İdari Defter Kararı" ve Şavşat Noterliği'nin 06.08.2006 tarih ve 1661 yevmiye numaralı "Tapusuz Taşınmaz Zilyetliği Devir Sözleşmesi"nde yer verilen hudutları ile dosyada yer alan 17.12.2018 tarihli fen raporundaki hudutlar birlikte ele alındığında hudutların korunarak geldiği, davalı ile dava dışı kişi arasında düzenlenmiş olan Şavşat Noterliği'nin 06.08.2006 tarihli "Tapusuz Taşınmaz Zilyetliği Devir Sözleşmesi"nde dava konusu taşınmaza ait yüzölçüm farklılığın ölçüm hatasından kaynaklandığı, keşifte dinlenen davacı tanıkları tarafından gösterilen kısmın köylülerin kullandıkları ifade edilmiş ise de, ... köyü tüzel kişiliğinin dava konusu taşınmaz yönünden müdahalesinin men-ine dair Şavşat Kaymakamlığı'nın 16/05/1953 tarihli "İdari Defter Kararı" karşısında davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın güney sınırında yer alan 124 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından farklılıklarının davacı tarafça kullanılmasından kaynaklandığını, yine bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaşları hesaplanmak suretiyle zilyetlik süresi hesaplanmış ise de, dava konusu taşınmazın taraflar arasında çekişmeli olan kısmında ağaç bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 03.11.2020 tarihli, 2020/508 E.2020/486 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz olan Artvin ili, Şavşat ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 2 parsel sayılı 8.801,61 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalı ... tespit edildiği ve kadastro tespitinin kesinleştiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosya kapsamına göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

15.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.