Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5771 E. 2023/864 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açılmış, taşınmazın bir kısmının kendisine miras yoluyla kaldığını ve uzun süredir zilyetliğinde olduğunu iddia etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması ve davalı ... 'ın taşınmaz üzerinde malik sıfatının bulunmaması nedeniyle aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın ise sübut bulmaması nedeniyle esastan reddine karar verilmiş, davacının zilyetlikle kazanım iddiasının ispatlanamaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı) davası sonunda Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 07.10.2020 tarihli ve 2020/406 Esas, 2020/397 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Artvin ili, Yusufeli ilçesi Mutlugün köyünde kain 393 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın 5.000 m2'lik bölümünün dedesinden annesine, annesinden de kendisine kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın yaklaşık 5.000 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... temsilcisi, dosyaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2020 tarihli ve 2018/341 Esas, 2020/50 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı tarafından keşifte belirttiği 4.863,87 m2'lik bölümünün emek ve sermaye ile tarım arazisine dönüştürülmediği, imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı istinaf dilekçesinde; davaya konusu taşınmazın belirttiği yaklaşık 5.000 m2'lik bölümünün evveliyatında dedesi, sonrasında annesi, ve devam eden süreçte ise kendisi tarafından kullanıldığını, taşınmazın dava konusu edilen kısmının yaklaşık 20 yıldır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetlikleri altında bulunduğunu, taşınmaz üzerinde 80-90 yaşlarında söğüt ve ceviz ağaçları ile 30-35 yaşlarında üzüm asmaları bulunduğunu, ayrıca çok sayıda kültür ağacı mevcut olduğunu, annesinin 2006 yılında vefat ettiğini, taşınmazın üzerindeki birçok meyve ağacının boğa güreş arenasına gelen insanlar tarafından zarar verilerek yok olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 07/10/2020 tarihli ve 2020/406 Esas, 2020/397 Karar sayılı kararıyla; dava konusu Artvin ili Yusufeli ilçesi Mutlugün köyünde kain 393 ada 4 parsel sayılı 28.480,00 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın tamamının belgesizden hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, askı ilan süresi içerisinde dava dışı kişi tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasının Yusufeli Kadastro Mahkemesi'nin 02.12.2015 tarihli ve 2011/137 Esas, 2015/37 Karar sayılı kararıyla reddedildiği, kararın kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, eldeki davanın on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının belirtilen husus dışında kalan sair istinaf itirazlarının yerinde görülmediği ancak; dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tapuda kayıtlı olduğu ve buna göre tapuda malik olmayan davalı ... aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği ancak ilk derece mahkemesince davalılar arasında ayırım yapılmaksızın tüm davalılar hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm tesisi ile davalılardan ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalılardan Hazine aleyhine açılan davanın sübut bulmaması nedeniyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebepleri tekrarla, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu, bu hususun mahalli bilirkişi beyanları ile de ispatlandığını, taşınmazın üzerinde bilirkişi raporunda da teyit edildiği üzere birçok çeşitli ağacın mevcut olduğunu, ağaçların yaşları da dikkate alınarak bilirkişi raporlarına itibar edilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava ...) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif ... dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise, o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır.

O halde, davalılardan ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı paragrafında yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinin yerinde olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

15.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.