Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5777 E. 2023/926 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında mera olarak sınıflandırılan ve davacı tarafından uzun süredir kullanılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacı ve babası tarafından uzun süredir kullanıldığı, taşınmazda yapılan tarımsal faaliyetlerin varlığı ve merayla olan konum farklılıkları gözetilerek davanın kabulüne ve tapu iptal tesciline karar verilmiş ancak, harç konusunda yapılan hata düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum ili, Oltu ilçesi, ... mahallesi 101 ada 154 parsel sayılı bahçe vasfındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mera olarak sınıflandırıldığını, dava konusu taşınmazın müvekkiline babasından kaldığını, 35 yılı aşkın bir süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinden bulundurduğunu, söz konusu taşınmazın mera olarak tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacının taşınmazın değerini düşük gösterdiğini, taşınmazın mülk edinilemeyecek yerlerden olması nedeniyle davacı yararına kazanma şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, fen bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen 1042.18 metrekarelik kısmın, komşu köylerden tespit edilen mahalli bilirkişi beyanlarına göre mera ile ilgisinin olmadığı, çok uzun yıllardır davacı, öncesinde de babası tarafından bağ, bahçe olarak davasız ve aralıksız 20 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla kullanıldığı, taşınmazın mera parseli ile bütünlük göstermediği, aksine çevresindeki tapulu bahçe ve tarla olarak kullanılan taşınmazlar ile bütünlük gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, zilyetlikle iktisap için gerekli koşulları sağlayamadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarının hüküm vermeye elverişli olmadığını, davacının davasını ispat edemediğini, bilirkişi ve tanık beyanlarının eksik ve hatalı olduğunu, gerekçeli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın davacı ve babası tarafından 30-40 seneyi aşkın süredir kullanıldığı, babasının vefatı ile davacının kullanımının devam ettiği, yapılan rızai taksim sonucu taşınmazın davacıya kaldığını ifade ettikleri, alınan ziraat bilirkişi raporuna göre en az 50 yıl önce taşınmazda düzeltme yapıldığı, taşların temizlendiği, mera parselinin eğiminin %70 olduğunu ve taşınmazla aralarında 8-10 metre kot farkının bulunduğunu, “A” harfi ile gösterilen taşınmazın en az 50 yıldır tarımsal faaliyet yapılan yer olduğunun anlaşılması nedeniyle kabule karar verilmesinin doğru olduğu, ancak taşınmaz mera olarak kayıtlı olduğu halde taşınmazın cinsi hüküm yerinde belirtilmeksizin davacı adına tescil hükmü kurulmasının yine çekişmeli taşınmazın dava konusu kısmına yönelik olarak mera tahsis kararının iptaline karar verilmemesi hatalı olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/02/2018 tarihli ve 2017/ 152 E.- 2018/112 K. sayılı kararının kaldırılmasına,

1-Davacının davasının kabulü ile,

Dava konusu Erzurum ili Oltu ilçesi ... Mahallesi 101 ada 154 parsel sayılı taşınmazın 20/10/2017 tarihli fen bilirkişisi raporunda "A" harfi ile gösterilen 1042.18 m2'lik kısmının tapu kaydının ve dava konusu bu kısımla bağlı olarak 4243 sayılı Kanun'a göre mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit, tahdit ve tahsis işlemlerinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. "

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: "orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına tespit edilir. "

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

“Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

a) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

b) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır."

3. Değerlendirme

1. Çekişmeli 101 ada 154 parsel senetsizden ... köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığı filli zemin durumunda da bu vasıfta olduğu belirtilerek orta malı vasfıyla sınırlandırılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Harç kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Diğer taraftan, kamu düzeniyle ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği de kuşkusuzdur. Somut olayda; eldeki dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olmayıp, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna ve Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğine göre, bakiye harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına karar verilmesi isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 2. fıkrası hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “ Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 1397,40- TL peşin harcın davacıya iadesine, davacıdan alınmasına karar verilen bakiye 3.073,88- TL harç tahsil edilmişse davacıya iadesine, henüz tahsil edilmemişse tahsil edilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına,

Hükmün düzeltilmiş bu şekliyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Alınan peşin harcın temyiz eden davalı ... Belediyesine geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.