Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5809 E. 2023/1151 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil talebinin, kadastro tespitine ve zilyetlik iddiasına dayanılarak reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların miras yoluyla davacı ve davalıya intikal ettiği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı ve davacının miras payına sahip olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu; 123 ada 10 ve 137 parsel, 115 ada 193 parsel, 121 ada 13 parsel, 160 ada 12 parsel, 142 ada 14, 31, 46, 61, 106, 121, 128, 141, 144 ve 173 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 142 ada 18 ve 158 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, 148 ada 44 ve 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildikten sonra davalı ...’e satış yolu ile devredildiğini, yapılan tespitlerin hatalı olduğunu, çekişmeli taşınmazların davacı ... ile davalı ...’in mirasbırakanı ... ...’dan geldiğini ve murisin terekesinin taksim edilmediğini, taşınmazlarda davacının 1/2 miras payı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır.

Davalı ... yargılama sırasında, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının dava konusu taşınmazlarda ... olduğuna bir itirazı olmadığını, davacıya da yer verdiklerini, ancak davacının çocuklarının kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/01/2017 tarihli ve 2015/214 Esas 2017/18 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/71 Esas, 2018/235 Karar sayılı kararıyla, dosyada toplanan delillerden, taşınmazların öncesinde murisin zilyetliğinde iken davacı ve davalıya mirasen intikal ettiği, yerel mahkemece davalı ... yönünden davanın kabul edilen kısmına dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı husus bulunmadığı gerekçesi ile davalı ...'ın istinaf talebinin reddine, ancak bir kısım davalılar yönünden dosyada esaslı deliller toplanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkemece öncelikle davalılar ... ... ve ... hakkındaki davanın tefriki ile ayrı esasa kaydı hususunun düşünülmesi, ıslah dilekçesi dikkate alınarak, dava dışı mirasçının davaya muvafakatının alınması, olmadığı takdirde terekeye temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin yerine getirilmesi, oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıkların yeniden beyanlarının alınarak ve içtihatları birleştirme kararları uyarınca davalı ... yönünden TMK'nın 1023. maddesi gereğince satın almada iyi niyetli olup olmadığı ve kötü niyetli ise TMK'nın 1024. maddesi karşısında TMK'nın 1023. maddesinden yararlanma olanağının bulunup bulunmadığının araştırılıp belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine ilişkin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile yerel mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesi kararı uyarınca davalılar ... ve ... ...’a yönelik davanın tefrikine karar verilmiş, yargılamaya davalı ... Yönünden devam olunmuştur.

C. İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne çekişmeli 123 ada 10 parsel, 123 ada 137 parsel, 115 ada 193 parsel, 121 ada 13 parsel, 160 ada 12 parsel, 142 ada 14, 31, 46, 61, 106, 121, 128, 141, 144 ve 173 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına kayıtlı hisselerin 1/2'sinin iptali ile iptal edilen her bir taşınmazdaki 1/2 hissenin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazlarda bakiye 1/2 payın kayıt maliki davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, kadastro tespitinde taşınmazının adına yazıldığını, taşınmazda kullanımı ve zilyetliği tam olarak belli olduğu halde mahkemece gözardı edilerek hakkaniyete aykırı şekilde 1/2'sinin iptal edilip davacıya hisse verildiğini, davacının taşınmazda bir zilyetliği ve kullanımı olmadığını, dava konusu taşınmazların kök murisin çocukları ... ve ... 'a ait olup, bu şahısların taşınmazlardaki hissesini kendisine satarak zilyetliğini devrettikleri halde mahkemece tanıklara bu hususların sorulmadığını, en azından ... ve ... mirasçılarının dinlenmesi gerektiğini, bunlardan alınan senetlerin köyde evinin yanması nedeniyle yandığını, mahalli bilirkişi ve tanıklara davacının taşınmazda hiç zilyetliği olmadığı hususunun sorulmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada toplanan delillerden dava konusu taşınmazların öncesinde tarafların ortak murisinin zilyetliğinde iken davacı ve davalıya intikal ettiği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak ve miras payına yönelik açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesinde; “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 17.495,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.