"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Bataklık köyünde kain 130 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların davacıların kullanımında olmasına rağmen, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının zilyetliğe ilişkin iddiasını ispatlaması gerektiğini, dava konusu taşınmazların 79 numaralı mera parselinden revizyon gördüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2017/429 Esas, 2019/276 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazların davacılara dedelerinden kaldığının anlaşıldığı, davacıların dedelerinin ve babalarının zilyetlik süreleri de dahil olmak üzere dava konusu taşınmazlar üzerinde 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının ispatlandığı, dava konusu taşınmazın incelenen kayıtları uyarınca Devletin hüküm tasarrufu altında olan yerlerden, mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46/1. maddesinde belirlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve 2020/270 Esas, 2020/554 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 2006 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında 1963 yılında 4753 sayılı Yasa kapsamında Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışma neticesinde mera olarak ayrıldıkları ve bu şekilde sınırlandırılarak tescil edildikleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesinde; "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu kanun hükümlerine göre ... iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükmünün bulunduğu, davaya konu edilen taşınmazların güneydeki kadastral mera parselinden yol ile ayrıldıkları, kuzeyinde yer alan bir kısım taşınmazların kadastro sonucu hükmen tarla olarak tapuya tescil edildikleri, çekişmeli taşınmazların Toprak Tevzi Komisyonunun 1963 yılındaki çalışmasından önce de mera vasfında olmadıkları, tarımsal maksatlı olarak kullanıldıkları, ırsen davacılara geçtiği, davacıların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 ve 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
01.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.