"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve yol olarak terkin talepli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sonucunda Gümüşhane ili, Merkez ilçesi, Karamustafa köyü 178 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı, komşu 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki davacıya ait taşınmazın bir bölümünün kadastro sırasında yapılan yanlışlık sonucunda davalı adına kayıtlı 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde bırakıldığını, çekişmeli bölüm üzerinde davalının herhangi bir hakkının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırları keşif sırasında gösterilecek olan bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava konusu 178 ada 10 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının müvekkilinin kendi taşınmazına gitmek için kadimden beri kullandığı yol olduğunu ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı iyiniyetli üçüncü kişi olarak tapudan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaz bölümünün kadimden beri köy halkı tarafından köy yolu olarak kullanıldığının ispatlanamadığı, davacının geçit ... ihtiyacı içinde bulunduğu ve bu hakkın ancak geçit hakkının tesisine yönelik ayrı bir dava açılması suretiyle elde edilebileceği gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz bölümünün evveliyatı itibariyle köy boşluğu olarak kullanıldığını, halihazırda ise köy yolunun içinde bulunan ve yoldan geçenlerin birbirlerine yol vermek amacıyla kullandıkları veya köylünün geçici olarak işini görmek için odun ve gübre koyduğu, malzeme indirdiği ve yükleme yaptığı bir yer olduğunu, dolayısıyla herhangi bir kimsenin özel mülkiyetinde bulunmadığını, keşfi yapan hakim ile kararı veren hakimin farklı olması sebebiyle mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının yanlış yorumlandığını, Mahkemece çekişmeli taşınmaz başında ikinci kez keşif yapılmasına karar verildiğini ancak mevsim koşulları ve araya giren pandemi süreci gibi nedenlerle keşfin yapılamadığını, sonrasında ise Mahkemenin keşif yapılmasından vazgeçerek yazılı şekilde karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmaz bölümünün eskiden beri kullanılan kadim yol olmadığının ve köy boşluğu olarak kullanıldığının tüm dosya kapsamı itibariyle sabit bulunmasına, eldeki davanın çekişmeli taşınmaz bölümünün köy boşluğu olarak tescili istemiyle değil yol olarak terkini istemiyle açılmış olması gerekçesiyle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinin tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:...yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir....”
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 999. maddesi şöyledir:
"Özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz. Tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tâbi olmayan bir taşınmaza dönüşürse, tapu sicilinden çıkarılır."
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu çekişmeli 178 ada 10 parsel sayılı 1587,11 metrekare taşınmaz tarla vasfıyla ... adına tespit ve 24.12.2007 tarihinde tescil edildikten sonra 23.06.2010 tarihinde kayden satış suretiyle ... adına tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.