Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6005 E. 2023/1668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 534 ada 5 parsel ve 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...'a ait olduğunu, ölünceye kadar bu taşınmazları ...'ın kullandığını, ölümü ile mirasçılarına kaldığını, kadastro tespit sırasında hukuken korunmaya değer hiçbir ... olmayan ... adına tespit ve tescil edildiğini, onun da hatalı olarak kendi adına tespit edilen bu yerleri davacı ...'a verdiğini davacı ...’ın Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/180 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabulüne karar verilerek tapunun kısmen iptaline karar verildiğini, yolsuz tescil sonucu oluşan tapu kaydına ...'ın alacaklısı ... tarafından İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2013/8119 Esas sayılı dosyasına istinaden Aybastı İcra Müdürlüğünün 2014/159 Talimat sayılı dosyası ile haciz konulduğunu ve satış yapılarak dava konusu parsellerin, davalı ... adına icra satışı sonucu tescil edildiğini ...'ın almış bulunduğu parsellerden 535 ada 1 no.lu parseli avukatı olan Av. ...'ya devrettiğini, yapılan devir işlemlerinin mutlak butlan ile batıl olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, taşınmazları Aybastı İcra Müdürlüğünün 2014/159 Talimat sayılı dosyası kapsamında 25.10.2015 tarihinde iktisap ettiklerini taşınmazlar ...'ın mülkiyetinde olduğundan ve bu kişinin borcuna karşılık olarak, alacağına mahsuben icra marifetiyle satın alındığını, ...'ın avukatlık ücretine karşılık dava konusu 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazı avukatına devrettiğini, Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş ihtiyati tedbir kararının sadece rızai satışlar ile ilgili olduğunu ve cebri satışları engellemeyeceğini, Aybastı İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/9 Esas, 2016/20 Karar sayılı ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararın 17.03.2017 tarihinde kesinleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.01.2020 tarihli ve 2019/43 E., 2020/19 K. sayılı kararıyla; cebri icranın geçerli ve ayakta olduğu, davalıların dava konusu taşınmazları iktisap sebepleri gözetildiğinde kadastro öncesi sebeplerin davalılara karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı ...’ın davacılar ... ve ...'ın kayınbiraderi olduğunu, diğer davalı ...’nun da davalının avukatlığını yaptığı için dava konusu taşınmazlarla ilgili bilgi sahibi olduğunu, iyiniyetli olmadıklarını, taşınmazların mirasbırakana ait olduğunun Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/180 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğunu, davalıların dürüstlük kurallarına aykırı hareketleri neticesinde elde ettikleri hakların korunmaması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 22.01.2021 tarihli ve 2020/959 E., 2021/89 K. sayılı kararıyla; dava konusu 534 ada 5 parsel ve 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazların cebri icra yolu ile davalılardan ...'a satıldığı, davacıların kadastrodan önceki sebepleri davalılara karşı ileri süremeyeceği, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Dava konusu 534 ada 5 ve 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmalarında senetsizden ... oğlu ...’nun 20 yılı aşkın zamandır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğundan adına tespit edildiği tutanağın 01.09.2008 tarihinde kesinleştiği, dava dışı ... tarafından davacı ...’a 27.05.2010 tarihinde satış suretiyle devredildiği, ondan da cebri icradan satış ile 29.12.2015 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, davalı ...’in 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazı aynı gün davalı ...’e temlik ettiği anlaşılmakla, davacıların talebinin kadastro öncesi nedene dayandığı, kadastro tespitinin kesinleştiği 01.09.2008 tarihinden davanın açıldığı 25.01.2019 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.

2. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına,

Davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.