"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, davalı ...’ in temyizi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı ile eksik temyiz harcının süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Boyabat ilçesi Dağtabaklı köyü’nde kain 107 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tahdit ve tespitinin yanlış yapıldığını, taşınmazın davalıların murisleri adına tescil edildiğini ileri sürerek davalıların murisleri adına bulunan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ..., Beyza Gül Başer, ..., ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalılardan ... ve ...; dava konusu taşınmazın dedeleri Nazif ...'ndan intikal ettiğini, dedelerinin nizalı taşınmazı, 1/2 hissesini kendisi ve küçük amcaları ... ...'na, diğer 1/2 hisseyi ise davacının babası olan ... ile kendi babaları ... ...'na vererek paylaştırdığını, dolayısıyla babalarının hakkının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalılardan ..., dava konusu yerde davacının ... olmakla birlikte kendisinin de hakkının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.06.2019 tarihli ve 2017/636 Esas, 2019/479 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalılar murisi ... ... ile davacı murisi ... adına eşit pay ile tapuda işlem gördüğü, tespitin 16/10/2007 tarihinde kesinleştiği, mahalli bilirkişilerin miras taksimine dair bilgilerinin olmadığı, tanıkların nizalı taşınmazın ...'na ait olduğu, ... ...'na ise başka bir taşınmazın bırakıldığı yönünde beyanda bulundukları, ... ...'na bırakıldığı iddia edilen taşınmazın keşif mahallinde bilirkişilerce incelendiği ve tanıklarca gösterilen taşınmazın malikinin ... ... olduğunun anlaşıldığı, davacının murisi ...'ndan intikal eden paya ilişkin mirasçılar arasında nasıl bir anlaşma yapıldığı konusunda ispat yükü yerine getirilememiş olup ...’nun diğer mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ... tarafından gerek duruşmaya katılarak, gerekse mahkemeye sundukları dilekçe ile dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu yönünde beyanda bulundukları, diğer mirasçılar ... ve ... ‘nun bu yönde kabul beyanın bulunmadığı, davacının talebinin adına tescil olduğu, ancak ortak muris ... mirasçıları arasında nasıl bir miras taksimin olduğu noktasında davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; nizalı taşınmazın kadastro tespiti sırasında 1/2 hissesinin babası ..., 1/2 hissesinin amcası ... ... adına tespit ve tahdit yapıldığını, bu tespit ve tahdidin yanlış olduğunu, taşınmazın dedesi ve aynı zamanda ... ve ...'ın babaları olan Nazif tarafından taksim edildiğini, tamamının babası ...'a verildiğini, buna karşılık davalılar murisi ... ...'na da 108 ada 8 parselin verildiğini, dolayısıyla dava konusu taşınmazın kendisine babasından intikal ettiğini, keşifte mahalli bilirkişi ve tanıkların, dava konusu taşınmazın muris babası ...'na ait olduğunu, bu taşınmaza karşılık olarak da davalıların murisine 108 ada 8 parsel sayılı taşınmazın verildiği yönünde beyanda bulunduklarını, dava konusu taşınmaz üzerindeki evin de yine babası muris ... tarafından yaptırıldığını, davalılar murisi ... ...'nun bu yerde bir ... olmadığını, belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 09.10.2020 tarihli ve 2020/794 Esas, 2020/1122 Karar sayılı kararıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, kök murisin oğlu ... ...'nun taksime ilişkin beyanları, taraflara eşit mesafede akrabalığı mevcut olan ... ...'nun beyanları, bir kısım dahili davalıların kabule yönelik beyanları ile taşınmazın kök murisin sağlığında yaptığı bağış sonucunda davacının murisi babası ...'a kaldığı, baba ...’ın vefatından sonra da mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda taşınmazın davacıya kaldığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalılar temyiz dilekçesinde; tanık beyanları dikkate alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, tanık beyanlarının çeliştiğini, davalılar lehine olan delillerin değerlendirilmediğini, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve tapu kaydının kendi savunmalarını desteklediğini, 10 seneden sonra dava açılmasının kötüniyetli olduğunu, yeterli inceleme yapılmadığını miras taksimi anlaşmasının varlığını ortaya koyan hiçbir delilin sunulmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Bölge Adliye Mahkemesinin davalılardan ... ‘in Temiz İsteminin Reddine İlişkin Ek Kararı
Bölge Adliye Mahkemesince 02.04.2021 tarihli ek karar ile, eksik temyiz karar harcının verilen yasal süre içinde yatırılmaması nedeniyle davalı ...'in temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
3. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. Maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.”
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümleri düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.738,18 TL bakiye onama harcının davalı ...'den, 1.348,11 TL'nin davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.