Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6141 E. 2022/8233 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra kadastro tespitine itiraz yoluyla tapu iptali ve tescil talep eden mirasçıların, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süreyi geçirip geçirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve mirasbırakanın ölümü nedeniyle kadastro öncesi nedene dayanmanın bu süreyi durdurmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İNCESU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı.....'nın 1988 yılında öldüğünü, geride eşi ...... ile çocukları....,...,...,'nın kaldığını, dayıları olan .... ve .....'nın, kadastro tespiti sırasında, mirasbırakanı olan .....'dan gelen payını davalı kardeşi ... adına tescil ettirdiklerini ileri sürerek, 103 ada 127, 104 ada 32, 108 ada 139, 108 ada 171 ve 145 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve taşınmazların miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davacının kadastro öncesi nedenlere dayanarak tespite itiraz ettiği, 3402 sayılı Kanun'un 12. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın Avrupa İnsan Hakları Sözlemesine aykırı olduğunu, Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen hükmün Anayasaya aykırılığı iddiasında bulunduklarını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; dava tarihi itibarıyla Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde belirtilen hak düşürücü süre geçirilmiş olduğundan, davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ilgili Kanun maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası yönünden ise, Anayasanın 152. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, ilgili Kanun maddesinin Anayasa Mahkemesine götürülmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve davanın muris muvazaasına dayalı olarak açıldığını, dava hakkının mirasbırakanın ölümü ile ortaya çıktığını, bu hususun göz ardı edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olayda, dava konusu taşınmazlardan 108 ada 171, 104 ada 32, 108 ada 139 ve 103 ada 127 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının 30/03/2000 tarihinde, 145 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ise İncesu Kadastro Mahkemesinin 12/04/2001 tarihli, 2000/95 Esas, 2001/17 karar sayılı kararının kesinleştiği 02/07/2001 tarihi itibariyle kesinleştiği; diğer taraftan, mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halinde kadastro öncesi nedene dayanılmış olunacağından, tespitin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtiği taktirde Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinin uygulanması gerekeceği açık olup, taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihler ile davanın açıldığı 20/12/2019 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenle; davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.