Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6148 E. 2023/1536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde yirmi yılı aşan, kesintisiz ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, bu zilyetliğin kadastro tespiti ve dava tarihinde de devam ettiği, taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ecdadından intikal eden Burdur ili, Yeşilova ilçesi, Doğanbaba köyü, ... mevkii 173 ada 78 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kullanıcısı olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2018 tarihli ve 2016/211 E., 2018/44 K. sayılı kararıyla; davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne 173 ada 78 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/541 E., 2018/773 K. sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile dosya keşfe hazır hale getirilmeden alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2020 tarihli ve 2019/15 E., 2020/28 K. sayılı Kararı ile davacının zilyetliğinin kesintiye uğramadığı, davacının eklemeli malik sıfatı ile zilyetliğinin 20 yılı aştığı, kadastro tespit tutanağında dava konusu taşınmazın 20 yılı aşkındır davacının kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh edildiği, davacının, annesinin, babasının ve kardeşlerinin aynı çalışma alanı içinde senetsiz ve belgesizden edindiği taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1 maddesinde öngörülen sınırı aşmadığı, davaya konu taşınmazın 1.ve 2. derece arkeolojik sit alanında kalmadığı ve üzerinde kültür varlığı bulunmadığı, doğal sit alanı içinde yer aldığı, 2863 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle zilyetlikle kazanmaya elverişli hale geldiği ve davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Burdur ili, Yeşilova ilçesi, Doğanbaba köyü, ... mevkiinde bulunan 173 ada 78 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazı kazanması için gerekli zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı İdare üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.12.2020 tarihli ve 2020/506 Esas, 2020/878 Karar sayılı kararıyla; davaya konu 173 ada 78 parsel sayılı taşınmazın annesinden davacıya kaldığı, taşınmazın dikili tarım arazisi vasfında olup uzun zamandır ekilip biçildiğinin tespit edildiği, davacının gerek kadastro tespit tarihi, gerek dava tarihi ve gerekse de keşif tarihinde dava konusu taşınmaza zilyet olduğu, davacının zilyetliğinin kesintiye uğramayıp eklemeli malik sıfatı ile zilyetliğinin 20 yılı aştığı, kadastro tespit tutanağında dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olduğunun belirtildiği, davacı lehine yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmazı kazanması için gerekli olan zilyetlik koşulunun gerçekleşmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte vekalet ücreti ve yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu, ayrıca hükümde dava konusu taşınmazın, 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş ise de Salda Gölü çevresinin, 14.03.2019 tarihli ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş olup, 15.03.2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığının göz ardı edildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

3. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesinde; "Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.) Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez." hükümleri düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenle; davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.