Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6166 E. 2023/1657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacının iddia ettiği zilyetliğin malik sıfatıyla olup olmadığı ve 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlik iddiasını destekleyen satış senedinin tanzim tarihi ile kadastro tespit tarihi arasında 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ve davacının malik sıfatıyla zilyetliğini ispatlayacak delillerin toplanıp değerlendirilmesinde eksiklik bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Kayseri ili, Felahiye ilçesi, Kepiç mahallesi, ... mevkiinde yer alan 128 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 2.500 m²lik kısmını 09/01/1991 tarihinde ... kızı ...'den satın aldığını, kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmazın davalı adına yazıldığını, taşınmazın tamamının 8.156 m² olduğu ve bunun 2.500 m²sinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazın 2.500 m²lik kısmının tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, mütevaffa babasının gerek yurt dışında olması gerekse çok ağır bir kaza geçirip uzun bir süre Türkiye'ye gelememesi nedeniyle Felahiye'de ki gayrimenkullerin yönetim işini ... duymakta olduğu davacıya teslim ettiğini, davacının kötü niyetli olarak satın alma işlemini kendi adına yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli ve 2017/398 Esas, 2020/322 Karar sayılı kararıyla; dinlenilen tanık beyanlarıyla davacının iddiası ile davalının savunmasının netlik kazanmadığı, davaya konu edilen satış senedi ve tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın bitişiğindeki yerin davalının babası ...'a ait olduğu, senedin 1991 tarihinde düzenlendiği, ... fotoğraflarında 1992 yılından önce taşınmazın iki ayrı tarla olarak,1992 yılından sonra ise davalıya ait diğer taşınmazla bütün olarak göründüğü belirtilerek davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B . İstinaf Nedenleri

Davacı vekili; keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile dava konusu taşınmazda davacının zilyet olduğu ve satın alınarak kullandığının belirtildiğini, davalı ve murisinin taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığının sabit olduğunu,davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu, bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın ayrı bir taşınmaz olarak kullanılmadığı olgusunun hukuki olmadığını ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2021/216 Esas, 2021/235 Karar sayılı kararıyla; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ispat yükü üzerinde olan davacının çekişmeli taşınmazdaki zilyetliğinin malik sıfatıyla olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, ″Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.″,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, ″Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.″hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

Davacının dayandığı 09.01.1991 tarihli "Taşınmaz Mallar Satış Senedi" başlıklı adi yazılı senedin tanzim tarihinden kadastro tespit tarihi olan 06.08.2007 tarihine kadar 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince; senet satıcısı ... kızı ...’ün evveliyatında taşınmaza zilyet olup olmadığı, taşınmazı kendi adına mı yoksa murisi adına mı sattığı, davacının davaya konu taşınmazı kendi adına mı yoksa davalının babası ... adına satın alıp almadığı hususları dosya kapsamıyla net olarak belirlenmemiştir.

Bu durumda, taraf tanıkları yeniden dinlenerek yukarıdaki hususların açıklığa kavuşturulması suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.