"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... ile davacının kardeş olduğunu dava konusu Ordu ili, Fatsa ilçesi, Kulak Mahallesi, ... mevkii'nde kain 140 ada 8, 9, 10 parsel sayılı taşınmazların babaları ... ...'dan miras yoluyla intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında 8,9 ve 10 parsel sayılı taşınmazları davalı ... ile oğulları adına tespit yapıldığını ileri sürerek, dava konusu 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile 1/2 oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asiller cevap dilekçesinde, davacı ile davalı ...'in muris ...'ın mirasçıları olduğunu, başka kardeşleri olmadığını, babalarının 1974 yılında vefat ettiğini, vefat etmeden 5 yıl önce kendisine ait taşınmazları iki kardeş arasında paylaştırdığını, o vakitten beri de babasının paylaşımına göre dava konusu yerleri kullandığını, babasının paylaşımına göre aynı yer 140 ada 11 parselin de kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazların tapuya kayıtlı olmayan menkul mal niteliğinde olduğu, menkul mallarda mülkiyetin nakli için zilyetliğin teslim edilmesi yeterli olduğu, maliki tarafından zilyetliğinin devredilmesi şartıyla istediği şekilde bağışlayabileceği, satabileceği, menkul mal hükmünde olan davaya konu taşınmazları muris sağlığında mirasçısı olan davalı oğluna bağışladığı (paylaştırdığı), bu paylaşıma göre kadastro tespiti yapıldığı, davalıların zilyetliğinin uzun süreden beri devam ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı tanığı olarak dinlenen ...'in, dava sırasında davalının mirasçısı olarak davaya dahil edildiğinden tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, kök muris ...'ın mirasçıların tümünü kapsayacak şekilde rızai taksim yapıldığına dair dosyada delil bulunmadığını, mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyetin elde edilemeyeceğini, gerekçeli kararda murisin bağışlama iradesinden söz edildiğini ancak buna dair dosyada bir delil bulunmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, keşif sırasında tüm taşınmazların tek tek gezilip zilyetlerinin ayrı ayrı tespit edilmediğini, keşif sırasında dinlenen davalı tanığı ...'in sonradan dahili davalı olması nedeniyle beyanının dikkate alınmaması gerektiğini, mahalli bilirkişilerin ayrıntılı dinlenmediğini, rızai taksim hususunun aydınlatılmadığını, davacı ve davalı adına kayıtlı tüm taşınmazların tapu kayıtlarının celp edilerek, kök muristen gelen taşınmazların karşılaştırmasının yapılmadığını, kök murisin rızai bağış yaptığı hususunun ayrıntılı araştırılmadığını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemesi mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.