"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde özetle; olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayanarak, çekişmeli taşınmazların kadimden beri imar - ihya edildiği ve 3. derece arkeolojik sit ve doğal sit alanında kaldığı, taşınmazların davacıya babasından kaldığı iddiasıyla, çekişmeli taşınmazların tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 343 ada 32 ve 56 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline ve çekişmeli taşınmazların III. derece arkeolojik ve doğal sit alanında kaldığının beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Dava konusu taşınmazın kayalık ve taşlık olduğunu imar - ihya edilmediğini, yasanın aradığı zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge adliye Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2019/346 E., 861 K. sayılı kararı ile "... mahkemece öncelikle, davacı tarafa, Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince, usulüne uygun bir mehil verilmeli, harcın verilen sürede yatırılması durumunda yargılamaya devam edileceği, harcın verilen sürede yatırılmaması durumunda ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi yollaması ile ...nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği de hatırda tutularak, sonucuna göre işlem tesis edilmelidir. " denilerek hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
2. Kaldırma kararı sonrasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli 2020/623 - 2021/239 sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın, 3. derece doğal sit alanında kaldığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı ve davacı yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." düzenlemeleri yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda, Muğla ili, Marmaris ilçesi, ... Mah/köyü 343 ada 32 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla, 169,40 m² ve 1.275,63 m² yüz ölçümlü olarak, 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre, tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve sonrasında tapuya tescil edilmiştir.
2. Mahkemece 20 yıldan fazla süre ile tasarruf ve zilyet edildiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne dair karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünün babasından kaldığını iddia edip adına tescil istemiyle dava açtığı halde, murisin başka mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve çekişmeli taşınmazın davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiği, bir başka ifadeyle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir. Davacının aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı belirlenmeden işin esasına girilemez.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, davacının murisinin verasete esas nüfus kayıt örneği ya da mirasçılık belgesi dosya arasına konularak davacı dışında başka mirasçısının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacı dışında başka mirasçıların bulunması halinde, davacıya çekişmeli taşınmaz bölümünün kendisine veya mirasçılarına ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiğini açıklamak ve delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, lüzumu halinde taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.