"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; ... ili, .... ... ilçesi ,... köyü, 145 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sonucunda maliklerinin belirlendiğini, ancak taşınmazın murisleri ... ...'a ait olduğunu, ... ...'ın köyde ... ... olarak tanındığından tahrir kayıtlarına da bu şekilde geçtiğini, murisleri ... ...'ın dava konusu taşınmazlardan 1/6 payını zor durumda olan ... ailesine verdiğini ancak geri kalan payını mirasçıları ... ve ...'ye bıraktığını, ... ailesine hibe edilen 1/6 pay çıktıktan sonra geri kalan 5/6 payın miras payı oranında kök murisin kızı olan ...'ye, ...'den de davacılara ait olması gerekirken, taşınmazın 7 hisse itibariyle hesap edildiğini ve ... (...) ... payına düşen hisse gözetilmeden tespit ve tescil edildiğini, tespitin hatalı olmasından dolayı açılan davanın, .... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/178 Esas, 2016/396 Karar sayılı karar ile usulden reddedildiğini, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 12.09.2017 tarihinde kesinleştiğini belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... ailesine verilen toplam 1/6 payın davalılar ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ile ölü ... ... mirasçılarına payları oranında, kalan 5/6 payın davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş; davacı vekili yargılama sırasında talebini taşınmazın 1/3 oranında taraflar arasında paylaşılmasına yönelik ıslah ettiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ..., ... ..., ... ..., ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ... tarafından verilen cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın dedelerinin babası olan kök murisleri ... ...'dan evlatları ..., ... ve ...'a intikalen geldiğini, davacılara ise onların kök murisleri olan ... ...'dan geldiğini ,dava konusu taşınmazın bu esaslar doğrultusunda kısmen paylaşılıp herkes değişimli olarak isabet eden yeri tasarruf etmekte iken köy mezarlığı yapısal konumu itibariyle yetersiz kaldığı için mezarlık olarak bilinen köy içi mevkine yakın olan Gayrak tarla ve Katır ocağı olarak bilinen yerden 138 ada 4 parsel olarak 2.737m² 'lik alanı ... ... ve ... ile davacıların murislerine, ayrıca aynı yerden aynı anlaşma ile 143 ada 17 parsel sayılı 823 m² 'lik alanı ... ... isimli murise verdiklerini ancak o dönemde muhtar olan ...'in bu yerleri kendi üzerine yazdırdığını, davacıların iddiaları bu yönde ise de taraflarınca davacıların herhangi bir hakkına müdahale edilmediğini, mezarlığa katılan paylarına karşılık verilen arazilerin halen davacılar tarafından kullanılmakta olduğunu, davacılardan ..., ..., ..., ... ve ... ile ...'ın haklarını kendileri dışında ... ve ...'den aramaları gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2019 tarihli ve 2017/191 Esas, 2019/4 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu taşınmazın ve yanındaki parsellerin ..., ..., ... ve ... aileleri arasında dönüşümlü olarak kullanıldığı, davacıların ve davalı ... ailesinin hisselerinin kök muris ... (...) ...'dan geldiği, dava konusu taşınmazın yanında bulunan ve şu an tapuda 6 ile 7 parsel numarası ile kayıtlı kısmın ... ailesi tarafından, dava konusu taşınmazın ise ..., ... ve ... aileleri tarafından kullanıldığı, ... ailesinin aynı köyde bulunan Gayraktarla ve Katırocağı mevkiindeki taşınmazları ... ve ... ailesine vermeleri suretiyle dava konusu taşınmazın yarı hissesinin sahibi oldukları, tarafların zilyetliklerinin bu şeklide devam ettiğinin anlaşıldığı dava konusu taşınmazın 2/4' nün ... ailesi, 1/4' nün ... ailesi, 1/4' nün ise ... ailesine ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmaz toplam 3.840 pay kabul edilerek 240'ar payın davacılar ..., ... ve ... adına; 60 payın davacı ... adına; 45'er payın davacılar ..., ..., ..., ... adına; 480'er payın davalılar ..., ... adına; 384'er payın davalı ... ..., ... ..., ... ..., ... ... adına; 64'er payın davalı ... ... ..., ... ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılardan ... ... ve ...'in duruşmadaki kabul beyanları ile ..... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/178 E, , 2016/396 K sayılı dosyası kapsamında davalılardan ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ...'nun kabulleri doğrultusunda anılan taşınmazın 3 aile arasında 1/3 hisse oranında paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2020 tarihli ve 2019/1261 Esas, 2020/982 Karar sayılı kararıyla; davacıların çekişmeli taşınmazın dayandıkları vergi kaydı kapsamında kaldığını ve daha fazla oranda hisse sahibi olduklarını ispatlayamadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi; “ Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.”
5. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı fazla yatırılan 115,01 TL peşin harcın talep haline davacılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece .... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.