Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6213 E. 2023/1897 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalı ... adına kayıtlı taşınmazların bir kısmının atalarından miras kaldığını ve uzun süredir zilyetliğinde olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde kadastro tespit tarihinden önce yirmi yıldan fazla süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğini koruduğunun anlaşılması ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki koşulları sağladığı gözetilerek, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Bozkır ilçesi, Armutlu köyünde bulunan 316 ada 2 parselde kayıtlı 44.654,73 m² yüz ölçümündeki taşınmazın içerisinde kalan yaklaşık 8.000 m² kısmının, 316 ada 5 ve 7 parsel ile 433 ada 8 parsel sayılı taşınmazların yaklaşık 100 yılı aşkındır atalarının, 25 yıldır da tarafının zilyetliğinde olmasına rağmen, davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... temsilcisi; taşınmazların kadastrolarının 2006 yılında yapıldığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda tespitlerin ve itirazların ne şekilde yapılacağı ile ilgili sürelerin belirlendiğini, taşınmazların 100 yılı aşkın süredir kullanıldığı iddiasının doğru olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli ve 2016/24 E., 2017/118 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, Konya ili, Bozkır ilçesi, Armutlu Mahallesi, Samatyeri mevkiinde kain 316 ada 5 parsel ve 7 parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline; Konya ili, Bozkır İlçesi, Armutlu Mahallesi Samatyeri mevkiinde kain 316 ada 2 parsel ve Armutlu Mahallesi Omurlar mevkiinde kain 433 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 12.07.2017 tarihli ve 2017/608 E., 2017/604 K. sayılı kararıyla uyuşmazlığın çözümünde etkili olduğu anlaşılan tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıllık ... fotoğraflarının dosyaya getirtilmediği ve uygulanmadığı, bu delilin toplanmama gerekçesinin de kararda belirtilmediği, taraf delilleri ile ilgili TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddeleri karşısında Mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, Mahkeme görüşünün de ortaya konulmadığı gerekçesiyle, davalı ... temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2017/135 E. , 2018/181 K. Sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından sürdürülen zilyetliğin TMK.nın 713/1 ve Kadastro Kanunu'nun 14.maddesindeki şartları sağladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Konya ili, Bozkır ilçesi, Armutlu Mahallesi, Samatyeri mevkiinde kain 316 ada 5 parsel ve 7 parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline; Konya ili, Bozkır İlçesi, Armutlu Mahallesi Samatyeri mevkiinde kain 316 ada 2 parsel ve Armutlu Mahallesi Omurlar mevkiinde kain 433 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden istinaf yoluna gidilmeyerek bu taşınmazlar açısından karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Karar verilirken yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tanık beyanlarının eksik ve yetersiz olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın tamamen reddine karar verilmesini istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 02.12.2020 tarihli ve 2018/2312 Esas, 2020/983 Karar sayılı kararıyla ;dava konusu 316 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kadastro tespit tarihine kadar davacının eklemeli olarak 20 yıldan fazla süreyle malik sıfatıyla zilyetliği bulunduğu, diğer bir söyleyişle; Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi hükmü gereğince zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinin anlaşıldığı, Mahkemece de aynı belirlemelere ve olgulara dayanılarak yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... temsilcisi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek, ayrıca zamanaşımı ve davanın açılma tarihine ilişkin hususların yeterince incelenmediğini, davanın Kanun'un öngördüğü yasal sürede açılmadığını, işin esasına girilmeden reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... temsilcisince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.