"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : DÜZCE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, Düzce ili, Merkez ilçesi, 170 ada, 107, 108, 109 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar ile 162 ada, 37 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ....'dan, miras payları oranında kendilerine ve davalıya intikal etmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların 20 yılı aşkın süredir ve halen zilyetliklerinde bulunduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davalının taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2020 tarihli ve 2018/470 E., 2020/253 K. sayılı kararıyla; davacıların iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosunun kesinleşme tarihinin 20.04.2007, dava tarihinin 19.11.2018 olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, dava konusu taşınmazların davalı tarafından davacıları yok sayarak kendi adına tescil ettirildiğini, davalının eşinin tapuları evden alarak davacıların görmesine engel olduğunu, taşınmazların müvekkilleri tarafından kullanıldığını, davalının kötü niyetle, sahte, hileli işlemlerle edindiği taşınmazlara ilişkin taleplerin zamanaşımına uğramayacağını davanın süresinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılması istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/745 Esas, 2021/12 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu tutanağının itirazsız olarak 20.04.2007 tarihinde kesinleştiği ve bu halde tespitin kesinleştiği 20.04.2007 tarihi ile davanın açıldığı 19.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu, gerekçesiyle istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağının kesinleştiği 20.04.2007 tarihi ile davanın açıldığı 19.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenle; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.