Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6223 E. 2023/1685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve murisinin dava konusu taşınmazı davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla 50 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulundurduğu ve bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve 713. maddesi uyarınca taşınmazın mülkiyetinin kazanıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 150 ada 35 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın zilyedi olup 50 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız olarak kullandığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, katıldığı duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli ve 2016/587 E., 2018/62 K. sayılı kararıyla; davacının TMK'nın 713, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açtığı davada iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2018/507 Esas, 2018/997 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, mahallinde keşif icrasıyla açıklanan zilyetlik süre ve şartlarının araştırılması, geniş komşu parsel kadastro tutanak ve dayanaklarının tatbiki suretiyle nizalı parsel yönünün ne şekilde gösterildiğinin tespiti, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın niteliğine ilişkin bilimsel verilere dayalı ve denetime elverişli rapor alınması, keşif mahallinde nizalı taşınmaz ile çevresini izlemeye elverişli fotoğraflarının çektirilerek usule uygun şekilde dosya arasına alınması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 maddesi uyarınca muris ve davacı bakımından aynı çalışma alanı içinde senetsizden edinilen taşınmaz miktarlarının araştırılması, ondan sonra toplanan delillerin değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2020/1468 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararıyla; yapılan keşif ve dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazın davacıya babası tarafından bırakıldığı, murisin mal varlığını çocuklarına paylaştırdığı, taşınmazın dutluk olduğu, bakımını murisin yaptığı, murisin bu taşınmazı 40-50-60 yıl kullandığı, muris ölünce bu taşınmazın bakımını davacının yaptığının anlaşıldığı, zilyetlik sürelerinin birleştirilmesi kuralı gereği davacı ve murisinin bu taşınmazı 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyetliklerinde bulundurdukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

D. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taksim olgusunun ispatlanamadığını, bilirkişi raporlarının eksiz ve yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2020/1468 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın öncesinde muris, ölümüyle mirasçılar arasında yapılan taksime istinaden davacı tarafından davasız, aralıksız, malik sıfatıyla eklemeli zilyetlikle 50 yılı aşkın bir zamandır kullanıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve TMK'nın 713. maddesi gereğince kazanım koşullarının davacı yararına oluştuğu, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, gerek 12.06.2017 tarihli keşif zaptında gerekse istinaf kararı sonrası 10.06.2019 tarihli yapılan keşifte, davacı tanığı olarak dinlenen ... ve Fahrettin Aytaş'ın beyanlarında, dava konusu taşınmazın babadan intikal ettiğini ve davacının babasından bu yana taşınmazın dut ve ceviz bahçesi olarak kullanıldığını dile getirdiklerini, ancak adı geçen tanıkların 30.10.2009 tarihli kadastro tespit tutanağında dava konusu taşınmazın tüm araştırmalara rağmen kime ait olduğunun bilinmediği, bu yer ile ilgili kimsenin hak iddiasında bulunmadığı, bu nedenle bahçe vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit edilmesi gerektiği beyanlarında bulunarak tutanağı imzaladıklarını, bu konudaki çelişkiler giderilmeden verilen kararın hatalı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.