"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çemişgezek Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf isteğinin reddine, davacının istinaf isteğinin kabulüyle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi; Çemişgezek ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 109 ada 12 parsel, 118 ada 30 parsel, 126 ada 50 parsel, 142 ada 8 parsel, 142 ada 1 parsel, 150 ada 21 parsel, 156 ada 1 parsel ve 156 ada 3 parsel numaralı taşınmazların köy tüzel kişiliğinin adına tespit ve tescilinin yapıldığını, söz konusu yerlerin Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi dahilinde köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine konu teşkil edebilecek yerlerden olmadığı ve zilyetlik iktisabının mümkün bulunmadığını ileri sürerek tapunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... temsilcisi; davaya konu taşınmazların kadimden beri köy tüzel kişiliğinin zilyetliğinde olduğunu, kadastro tespitinin doğru olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/35 Esas, 2018/46 Karar sayılı kararıyla; arsa olarak nitelendirilen 156 ada 1 ve 150 ada 21 numaralı parsellerin boş olduğu, köy halkı tarafından kullanımının söz konusu olmadığı, bu alanların kamu hizmeti ve kullanımına tahsis edilen bir yer olmadığı, sürekli ve aralıksız bir kullanımın bulunmadığı, nitelikleri gereği Hazine adına tescili gerektiği gerekçesiyle bu iki parsel için davalıya karşı açılan davanın kabulüne, yine arsa olarak nitelendirilen 142 ada 8 parsel ile 142 ada 1 no.lu parsellerin ise mahalli bilirkişi beyanlarına göre kadimden beri köylü tarafından köylünün ihtiyaçları için kullanıldığı, 142 ada 1 parselin cenaze yeri olarak, 142 ada 8 parselin ise köylülerin ... yolu olarak kullanıldığı, arsa niteliğinde olan taşınmazda imar-ihyanın olmadığının hem beyanlardan, hem de alınan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporundan anlaşıldığı, dava konusu yerlerin köylünün ortak kullanımına ve hizmetine tahsis edilen yer olduğu gerekçesiyle, 142 ada 1 parsel ve 142 ada 8 parsel yönünden davanın reddine, 118 ada 30 parsel, 109 ada 12 parsel, 126 ada 50 parsel ve 156 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise taşınmazların tarla vasfında olduğu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede dava konusu taşınmazlarda imar ve ihyanın olmadığı, ekili dikili alanın olmadığı, parsel sınırının oluşmadığının belirlendiği, tarla niteliğinde olan taşınmazlar bakımından tespit tarihinden geriye doğru aranan 20 yıllık aralıksız, nizasız, malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle bu parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacı Hazine temsilcisi; 142 ada 1 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ziraat bilirkişisince düzenlenen raporda taşınmazlarda çok yıllık mera bitkilerine rastlanıldığını, uzun yıllar boyunca tarımsal faaliyetlerde kullanılmadığının bildirildiğini, jeodezi mühendisince incelenen 1957 ve 2004 ... fotoğraflarında taşınmazların imar ihya edilmediği ve parsel sınırlarının oluşmadığının tespit edildiğini, mahalli bilirkişi beyanlarının yanlı olduğunu, davalı köyün mülkiyeti belirleyici bir belge sunmadığını belirterek kısmen ret kararı veren İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı ... temsilcisi; davanın kabulüne karar verilen taşınmazların kadimden beri köyün zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazlarda tarımsal faaliyet olmadığını ancak taşınmazların bir kaç yıl öncesine kadar hayvanların otlak yeri olduğunu, terör nedeniyle 1993 yılında boşaltılan köye 2000 yılında tekrar dönüş yapıldığını, köyde genç insan kalmadığından 5-6 senedir hayvan besleyen olmadığını, köylünün zaman zaman taşınmazların bir kısmında piknik yaptığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve 2017/35 Esas, 2018/46 Karar sayılı kararıyla; davalı ... temsilcisinin 109 ada 12 parsel, 118 ada 30 parsel, 126 ada 50 parsel, 156 ada 3 parsel, 156 ada 1 parsel, 150 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen kabul kararına yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; davalı ... kişiliğinin zilyetliğe dayandığı, dava konusu taşınmazların mahalli bilirkişi ve davalı tanıkları beyanlarına göre toplanma alanı, piknik alanı, çöp koyma alanı gibi amaçlarla kullanıldığı, ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; dava konusu taşınmazların ham toprak vasfında olduklarının bildirildiği, jeodezi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda 1957, 1974 ve 2004 tarihli ... fotoğraflarının ziraat bilirkişi raporuyla uyumlu olarak taşınmazların parsel sınırlarının oluşmadığı ve imar-ihyanın olmadığının tespit edildiği, davalı ... lehine Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre kadastro tespit tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlikle edinim koşulları oluşmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı Hazine temsilcisinin 142 ada 1 ve 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaza yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; ziraat bilirkişi raporunda, dava konusu 142 ada 1 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tamamen irili ufaklı taşlar ve büyük kayalarla kaplı olduğu, zeminde çalılıklar ile tek ve çok yıllık üçgül vb otlar bulunduğu, taşınmazların ham toprak vasfında Devletin mülkiyetinde bulunan arazilerden olduğu, komşu parsellerle benzerlik göstermediğinin bildirildiği, jeodezi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda 1957, 1974 ve 2004 tarihli ... fotoğraflarında taşınmazların parsel sınırlarının oluşmadığı ve imar ihyanın olmadığının tespit edildiği, davalı ... kişiliğince yargılama sırasında herhangi bir tapu kaydı ve vergi kaydı sunulmadığı, davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davacı Hazine temsilcisinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temsilcisi; davaya konu taşınmazların kadimden beri köy tüzel kişiliğinin zilyetliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazları köylünün piknik alanı olarak kullandığını, bu taşınmazların Hazine adına tescilinin mülkiyet hakkının ihlali olduğu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemelerine yer vermiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Ancak harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan temyiz eden tarafın sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni bir hüküm kurulduğuna göre Bölge Adliye Mahkemesince davalıdan istinaf harcı alınması hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... temsilcisinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Re'sen yapılan incelemeyle hükmün A fıkrasında yer alan 4 numaralı bendin hükümden çıkarılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.