"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mera tahsis kararı verilen yer hakkında tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kırşehir ili ... ilçesi ... köyünde bulunan ve tapulama çalışmalarında tapulama harici bırakılarak parsel numarası verilmemiş bölgede; 1)- Doğusu: ... Demirci tapulu tarlası, Batısı: ... Gökeşme köy yolu, Kuzeyi: ... Tepe, Güneyi: 103 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ve kısmen Sefa ... zilyedliği olan yaklaşık 60 dönümlük taşınmaz, 2)- Doğusu: Gökeşme Köyünden ... tapulu tarlası ve kısmen ... Köyü 103 ada 17 parsel, Batısı: ...-Gökeşme köy yolu, Kuzeyi: Sefa ... zilyedliği, Güneyi: ... Kara-Mikail Kara tapulu taşınmazı olan yaklaşık 60 dönümlük arazi olan toplam iki adet taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların 2005 yılından sonra sürülmeye başlandığını, 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını, taşınmazın kadim mera olduğunu, imar-ihya şartlarının araştırılması gerektiğini, Hazine yasal hasım olup yargılama giderlerinin yükletilemeyeceğini ve davanın reddi gerektiğini savunarak, dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle
1-Davacının davasının kabulü ile;
Kırşehir ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan Kadastro Teknisyeni ... Bitim tarafından hazırlanan 09.11.2016 tarihli krokide (103 ada 44 no.lu mera parseli içinde kaldığı belirtilen) kırmızı renk ile taralı 19.101,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın belirtilen miktarlı tapu kaydının iptali ile adı geçen köydeki parsel sıralamasına göre son parselden sonra gelecek şekilde parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile davacıların miras hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline,
Kırşehir ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan Kadastro Teknisyeni ... Bitim tarafından hazırlanan 09.11.2016 tarihli krokide (103 ada 44 no.lu mera parseli içinde kaldığı belirtilen) yeşil renk ile taralı 23.468,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın belirtilen miktarlı tapu kaydının iptali ile adı geçen köydeki parsel sıralamasına göre son parselden sonra gelecek şekilde parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile davacıların miras hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline,
2-Davalı Hazinenin tescil talebinin reddine,
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, davacı ve bayisi adına belgesiz araştırması yapılmadığını, imar-ihya ile taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını, tescil talebinin reddine karar verilmesinin doğru bulunmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2017 tarihli ve 2017/1077-2017/1199 E-K sayılı kararı ile tescil davasında köy tüzel kişiliğinin yasal hasım olduğu, bir yer hakkında mera tahsis kararının kesinleşmesinden yani tahsis tarihinden sonra zilyetlikle mülk edinmek mümkün değilse de mera tahsisinden önce bir yerin kadim mera olmadığının iddia ve ispat edilebilmesinin mümkün olduğu dava konusu taşınmazlar dava tarihinde tahsisli mera olmadığından dava tarihinden geriye edinme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemece dava tarihinden sonraki mera tahsisi esas alınmış ise de, öncesinde toplanan deliller değerlendirilmeden, dava konusu taşınmazların mera olarak kabulünün doğru bulunmadığı, zira, mera tahsis kararının sonradan kesinleşmesi nedeniyle dava tarihinden önce taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen iktisap şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve zilyetlikle iktisabın mümkün bulunup bulunmadığı yönünde açılan tescil davası hakkında topladığı tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, HMK'nın 353/1-a.4.6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin, dava şartlarından olan davacının aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı belirlenmeden işin esasına girilerek karar verilmiş olması, işin esası hakkında da tescil davası ile ilgili toplanan deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle Mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının murisi tarafından imar ihya edildiği, 1985 yılında ölümü ile mirasçılar arasındaki taksim ile davacı mirasçı ...'e bırakıldığı, çok uzun zamandır davacı tarafından tarım arazisi olarak kullanıla geldiği, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 maddesi ile 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddesinde belirtilen davacı adına dava tarihinden geriye doğru zilyetlik yoluyla imar ihyadan kaynaklı tescil koşullarının oluştuğu, Mahkemece dava edilen bölümlerin "davacıların miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde tescil hükmü kurulmuş, yargılama sırasında ölen davacı ...'nin davaya katılan mirasçıları ve paylarının belirlenmemesi, dosya içinde davacı ...'in veraset ilamı bulunduğu halde veraset ilamının tescil hükmüne esas alınmaması ve böylece infazı kabil olmayan tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak,
1-Davacının davasının kabulü ile,
-Kırşehir ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan Kadastro Teknisyeni ... Bitim tarafından hazırlanan 09.11.2016 tarihli krokide (103 ada 44 no.lu mera parseli içinde kaldığı belirtilen) kırmızı renk ile taralı 19.101,00 m2 yüz ölçümlü taşınmaz ile yeşil renk ile taralı 23.468,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın belirtilen miktarlı tapu kaydının iptali ile adı geçen köydeki parsel sıralamasına göre son parselden sonra gelecek şekilde parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile dosya içinde bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.03.2017 tarihli ve 2017/65-83 E-K sayılı veraset ilamı gereğince ... mirasçıları adına veraset ilamındaki miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline,
2-Davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera tahsis kararı verilen yere ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz bölümleri 1951 yılında yapılan kadastro sırasında "taşlık" vasfıyla tescil harici bırakıldığı, 28.01.2016 tarihinde mera vasfıyla 103 ada 44 parsel sayısı ile sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.