Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6282 E. 2023/1829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro tarihinden önce yirmi yıllık zilyetliğini kanıtladığına dair tanık beyanları, bilirkişi raporu ve fotoğraf gibi delillerin yeterli olduğunun değerlendirilmesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu 340 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan 10 dekarlık taşınmazın kadastro sırasında köyde bulunmadığından hatalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu yerin babasından kalan yer olup, 50 yıldan beri ekip sürdüğünü, bunu köy halkının da bildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek, adlarına tesciline karar verilmesini istemiş, mirasbırakanın diğer mirasçıları ... ..., ... ..., ... ..., ... ve ... ... davaya muvafakatname sunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle iktisap edilmesinin mümkün olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının mevcut olmadığını, davacının Hazineye ait taşınmazı sürerek köy halkının yolunu kapatmış olmasından dolayı, Felahiye Kaymakamlığının 25/07/2016 tarihli ve 02 sayılı Kararı ile tecavüzün önlenmesi kararı verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2020/112 E., 2020/56 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bilirkişi raporunda belirtilen 7.758,91m²’lik bölüm yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tamamının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, kaldı ki zilyetlikle edinme koşullarının da gerçekleşmediğini, yapılan araştırma ve incelemenin, hüküm kurmaya yeterli olmadığını, davacının, delil olarak herhangi bir belge ve kayda dayanmadığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarının soyut içerikli olup uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 25.02.2021 tarihli ve 2021/11E., 2021/178 K. sayılı kararıyla; davacının, tescil davasının açıldığı tarihe kadarki zilyetliğinin 20 yılı doldurduğu belirtilmiş olup bu değerlendirme, davanın hukuki niteliğine uygun değil ise de, tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına, incelenen ... fotoğraflarına, komşu taşınmaz dayanak kayıtlarına, teknik bilirkişi raporlarına göre, davacının kadastro işleminin yapıldığı tarihe kadar murisi ile birlikte 20 yıllık malik sıfatıyla nizasız fasılasız zilyet olma koşulunu sağladığı gerekçesiyle Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.