"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Sivas ili Kangal ilçesi ... köyü sınırları içerisinde bulunan 155 ada 14, 18 parsel, 164 ada 54 parsel, 171 ada 2 parsel ve ... köyü sınırları içerisinde bulunan 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, kök mirasbırakan ... ...'dan intikal eden taşınmazlar olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının takyidatlardan ari olarak iptali ile ... ... terekesi adına ya da mirasçılar adına miras payları oranında tesciline veya tenkisine karar verilmesini istemiş, 04.03.2019 tarihli beyan dilekçesinde, öncelikle tapu kaydının miras payı oranında iptal-tesciline, tereke veya mirasçılar adına payları oranında tescile veya tenkise karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, 164 ada 54, 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanla ilgisinin olmadığını, 155 ada 14 ve 171 ada 2 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ... tarafından kendisi ve kardeşi ...'a 1981 yılında devredildiğini, daha sonra yapılan taksim sonucunda bu yerlerin kendisine isabet ettiğini ve kadastro çalışmalarında da adına tespit edildiğini, mirasbırakanın bağışladığı yerler olduğunu, 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/3’ünün mirasbırakana ait olduğunu, davacının miras payı kadar ... olduğu belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2019/5 E., 2019/562 K. sayılı kararıyla; dava konusu 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden tespitin hatalı yapıldığı, taşınmazın mirasbırakan ve onun kardeşlerine ait olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce köy boşluğu olduğu, daha sonra davalı tarafından kümes amacıyla çevrildiği, taşınmazın mirasbırakan veya davacı ile ilgisi olmadığı, dava konusu 164 ada 54 ve 1154 ada 18 parsel sayılı taşınmazların dava dışı 3. kişilerden satın alındığı, dava konusu 154 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakana ait iken oğulları davalı ... ve ...’e hibe ettiği, aralarındaki paylaşımda davalıya isabet ettiği, 27/02/1981 tarih, cilt no 116, sayfa no 57, sıra no 14 sayılı tapu kaydının mevki ve hudutlar itibariyle dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazların tasarruf yetkisi ve zilyetliğinin mirasbırakana ait olduğunu, tespitte mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı tarafından adına tescil edildiğini, 60 küsür yaşlarda olan mahalli bilirkişilerin söz konusu alım-satım hususlarını bilmelerinin mümkün olmadığını, taşınmazların geçmiş dönem tapu ve kadastro kayıtlarının araştırılmadığını, yalnızca soyut beyanlar üzerine, eksik incelemeyle hatalı bir karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 23.02.2021 tarihli ve 2021/136 E., 2021/159 K. sayılı kararıyla; dava konusu 115 ada 14 parsel sayılı taşınmazın vergi kaydına dayalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiği 115 ada 18 ve 164 ada 54 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından satın alma yoluyla edinildiğinin mahalli bilirkişi ve tanıklarca beyan edildiği, 171 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisine ait olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.