"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın keşif esnasında sınırları gösterilecek olan bölümünün gerçekte Hazineye ait olmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda davalıya ait taşınmazın sınırları içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek, dava konusu 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; çekişmeli taşınmazın şahsına ait olup üzerinde yasal izinlerini aldıktan sonra yaptığı yazlık binası bulunduğunu, genel itibariyle tarım arazisi vasfı taşıyan taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesini gerektirir herhangi bir neden bulunmadığını, dava konusu taşınmazı tespit ve tapu maliki olan ...'dan 2011 yılında tapu kaydına güvenerek satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2017/237 Esas, 2020/357 Karar sayılı kararıyla;davaya konu taşınmazın çevresinde bulunan gerçek kişiler adına kayıtlı diğer taşınmazlarla benzer özellikler gösterdiği ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın davaya konu kısmının orman veya hali arazi sayılmayan yerlerden olduğu, taşınmazın tamamının davalı tarafından kadastro tespitinden sonra taşınmazın önceki zilyedi ve maliki ...'dan satın alındığı dolayısıyla davalının eklemeli zilyetlikle taşınmazda zilyetliği sürdürdüğü belirtilerek, davacı Hazinenin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmaz üzerinde orman ağaçları ile zirai vasıflı ağaçların bulunduğunu, komşu 125 ada 2 parsel sayılı ham toprak vasıflı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın bütünlük göstermemesinin sebebinin çekişmeli taşınmazın edinim tarihi olan 2011 yılından itibaren davalı tarafından kullanılması olduğunu, bu kullanım sonucunda taşınmazın tarıma elverişli hale getirildiğini, dolayısıyla toprak yapısı ya da bitki örtüsüne bakılarak bir bütün olan taşınmazların ayrıştırılamayacağını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2021/202 Esas, 2021/216 Karar sayılı kararıyla; tapu sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetle taşınmaz iktisap eden kimsenin bu iktisabının TMK'nın 1023. maddesi gereğince korunacağı ve bu hükmün kamu malı niteliği taşımayan Hazineye ait tüm taşınmaz mallar hakkında uygulanacağı, çekişmeli taşınmazın da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesinde ve diğer özel kanunlarda belirtilen ya da kamu hizmetine tahsis edilen kamu mallarından olmadığı, kadastro tespitinin 2008 yılında kesinleşmesinden sonra 2011 yılında yapılan satış işlemiyle taşınmazı iktisap eden davalının bu iktisap sırasında iyiniyetli olmadığının davalı Hazine tarafından ispatlanamadığı bu itibarla İlk Derece Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece ... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.