"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; tapulama harici bırakılan Kahramanmaraş ili, Dulkadiroğlu ilçesi, Dereli Mahallesi ... mevkinde bulunan M-37-C15-D pafta numaralı 2.817,39 m² taşınmazı 1993 yılından beri kullandığını ve her türlü bakımı ile ilgilendiğini, onun öncesinde de dava konusu taşınmazın ailesine ait olduğunu, taşınmaz üzerinde 20 yaşından büyük ağaçlar bulunduğunu, gerekli bakımlarının, ağaçlandırma ve bağ sürümünün tarafından yapıldığını, zilyetliğine herhangi bir müdahale de olmadığını ancak her nasılsa kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2018/16 Esas, 2019/392 Karar sayılı kararıyla; taşınmazların bulunduğu yerdeki kadastro çalışmasının 1970 tarihinde kesinleştiği, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 23.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmazın imar ihyasının 1990 yılında tamamlandığı, 25 yılı aşkın zamandır tarımsal amaçlı kullanıldığı, imar ihya edildiği, 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddeleri ile ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle bu kısım bakımından davanın kabulüne, raporda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen yerlerin ise dere yatağına ait olduğu belirtilerek, bu kısımlara ilişkin açılan davanın reddi ile paftasında dere yatağı olarak gösterilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın evveliyatı itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, taşınmazın zilyetlikle iktisabına dair şartların gerçekleşmediğini, taşınmaz üzerinde imar ihya faaliyeti bulunmadığını, ... fotoğrafı incelemesine göre ulaşılan sonucun çelişkili olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli ve 2019/721 Esas, 2021/223 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazın yörede 1970 yılında yapılan tesis kadastro çalışmasında tapulama harici bırakıldığı, orman olmadığı, 2013 yılında onanan ... imar planına tabi olduğu, dere yatağına ait olmadığı, etkisi altında bulunmadığı, taşınmaz üzerinde yaşları 12 ila 30 arasında değişen değişik cins meyve ağacı bulunduğu, ... fotoğrafı ve taşınmaz üzerinde yapılan incelemeye göre taşınmazın imar-ihyasının 1990'lı yılların başında tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten ... imar planı onama tarihine kadar zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu, bu nedenle Mahkemenin kısmen kabul kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar-ihya ile zilyetliğe dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince, 23.07.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmazın imar-ihyasının 1990 yılında tamamlandığı, 25 yılı aşkın süredir tarımsal amaçlı kullanıldığı, imar-ihya edildiği dava konusu taşınmazın bu belirtilen kısmı üzerinde, davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacının kanunda aranılan 20 yıllık zilyetlik süresinin doldurup doldurmadığının denetlenebilmesi için imar-ihyanın ne zaman başladığı ve ne zaman tamamlandığı hususlarının açıkça tespit edilmesi gerekir, zira zilyetlik süresi imar-ihyanın tamamlandığı tarihte başlayacaktır. Dosya kapsamında yer alan 23.07.2018 tarihli bilirkişisi raporunda 1978, 1985 ve 1999 tarihli ... fotoğrafları incelenmiş olup raporda 1978 ve 1985 tarihli ... fotoğraflarında dava konusu taşınmazın (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen yerleri üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin olmadığı, işlenmediği; 1999 tarihli ... fotoğrafında ise davaya konu taşınmazın (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen yerlerinin üzerinin işlendiğinin görüldüğü, taşınmazın sınırlarının belirgin olduğu, 1990 yılından itibaren imar-ihyanın tamamlanmış olduğu, dava konusu (A) harfi ile gösterilen yerin, evveliyatının orman olmadığı, kullanılmayan, yer yer taşlık alan şeklinde ve hali arazi niteliğinde bir taşınmaz olduğu, 1985 yıllarında taşlarının ve üzerindeki münferit haldeki çalıların temizlendiği ve kısmen tarımsal faaliyetin başladığı, 1990 yıllarında taşınmazın sınırlarının belirgin olduğu üzerinin işlenmiş olduğu, imar ihyanın tamamlanmış olduğu ve taşınmazın bahçe olarak kullanıldığının görüldüğü bildirilmiştir. Her ne kadar iş bu rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiş ise de 1999 tarihli ... fotoğrafı nazara alınarak imar-ihyanın 1990 yılında tamamlandığı sonuç ve kanaatine ne şekilde ulaşıldığı açıklamaya muhtaç olup, Mahkemece söz konusu bilirkişi raporu yönünden tereddüt hasıl olduğundan varsa dosyada bulunan ... fotoğrafları dışında özellikle 1985-1999 tarihleri arasına ilişkin ... fotoğrafları da dosyaya kazandırılıp farklı bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi seçilerek yeniden stereoskop aletiyle fotoğraf incelemesi yapılmak suretiyle taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.