Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6299 E. 2022/8235 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen bir taşınmazın, kadastro öncesi tapu kaydına dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosunun kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacının istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 17 Haziran 1948 tarihli, cilt no:62, sahife no. 165'de kayıtlı, 5900m² yüz ölçümlü taşınmazın kök mirasbırakanı ... adına kayıtlı olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bir kısmının 160 ada 17 parsel olarak davalı Hazine adına tescil edildiğini, anılan tapu kaydının dava konusu 160 ada 17 parseli de kapsadığını ileri sürerek, 160 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı veya mirasbırakanlarının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., taraf ehliyeti yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılması gerektiğini, davanın yalnızca Hazineye yöneltilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Hazine vekili, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davacının iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosunun kesinleşme tarihinin 05/07/1979 olduğu, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı; dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olduğu davalı ... Belediyesi ile ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle, davalı Hazineye karşı açılan davanın hak düşürücü süre yönünden, davalı ... Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 17 Haziran 1948 tarihli tapu kaydı araştırılmadan karar verildiğini, yapılacak keşfin haklılıklarını ortaya çıkarmaya yeterli olacağını, taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, tapulu olan taşınmazın mahkeme kararı olmadan davalı Hazine adına kayıt edilmesinin mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini, dava konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalması ve orada yapılacak çalışmaların anılan kurumun iznine tabi olması nedeniyle davalı ... Belediyesinin davalı gösterilmesinin doğru olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; eski 1690 yeni 160 ada 17 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu tutanağının itirazsız olarak 05/07/1979 tarihinde kesinleştiği, tespitin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 27/11/2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davalı ... Başkanlığının çekişmeli taşınmazda kayıt maliki olmadığı, davalı Belediyeye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.