"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 126 ada 35 parsel sayılı taşınmazın, ... Tevzi Komisyonu çalışmasında 1466 parsel sayısında sınırlandırılarak Hazine adına kayıtlandığını ve tapu kaydının revizyon görmediğini, 07.05.2003 tarihli 6 sıra numaralı tapunun kadastro tespitinde davalı adına 126 ada 35 parsel sayılı taşınmaz olarak tespit ve tescil edildiğini, davalı adına yapılan tescil işleminin mükerrer kayıt olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2017 tarihli ve 2017/548 Esas, 2017/712 Karar sayılı kararı ile ... Tevzi Komisyon çalışmaları sonucu oluşan 1466 numaralı ... tevzi parseline ait tapu kaydının Hazine adına oluştuğu 22.01.1964 tarihine kadar zilyet olan kişinin bu yerde 20 yıllık zilyetlik süresini doldurduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde nizasız ve fasılasız eklemeli zilyetliğin halihazırda devam ederek tarımsal faaliyette bulunulduğunun anlaşıldığı, fen bilirkişisi ve harita mühendisinin raporunda da dava konusu yere ait kadastro parseli ile 1971 - 1984 yıllarına ait hava fotoğraflarının çakıştırılması sonucu bu yerin komşu parsellerle sınırlarının belirgin olup tarla olarak sürülü olduğu ve zirai bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğunun belirlendiği, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, ... Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, taşınmazın vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 29.12.2020 tarihli ve 2019/681 E., 2020/1201 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 14.04.2007 tarihinde tanzim olunan kadastro tesbit tutanağında 22.01.1964 tarihli 882 sıra 10 cilt 882 sahife ve 07.05.2003 tarihli 6 sıra 71 cilt 75 sahife sayılı tapu kayıtları dayanak alınarak ve ... Tevzi Komisyonunun yaptığı çalışmada 1466 parsel sayısında sınırlandırıldığı, her iki tapu kaydının da taşınmaza uyduğu, Sait kızı ...'nın zilyetliğinde bulunduğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına tespit edilerek 27.04.2007 ile 28.05.2007 tarihleri arasında ilan edildiği ve itiraz edilmeksizin kesinleşerek tapuya tescil edildiği, tüm dosya kapsamına, ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve çekişmeli taşınmazın ... tevzi çalışmalarında Hazine adına tapuya bağlandığı, 3402 sayılı Kanun'un 46/2. maddesi uyarınca ... tevzi suretiyle dağıtılan taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarının davalı ve bayileri lehine oluştuğu, tespite esas alınan 07.05.2003 tarihli 6 sıra numaralı tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu dikkate alındığında bu tescil ilamında Hazinenin de taraf olduğu taraflar arasında kesin hüküm olacağı, Hazineyi bağlayacağı, bu durumda sahih esaslı eski tarihli tapu kaydına değer verilemeyeceği, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan kayıtlar esas alınarak davacı Hazine adına tesis edilmiş tapu kaydına tutunmak suretiyle açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Yasa'nın 46/1. ve 14. maddeleri
2. 4753 ve 5618 sayılı ... tevzi çalışmalarının usul ve esaslarına ilişkin yasa hükümleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 35 parsel sayılı taşınmaz, 07.05.2003 tarihli 6 sıra, 75 cilt ve 22.01.1964 tarihli 882 sıra, 10 cilt sayılı tapu kayıtları dayanak alınarak ve ... Tevzi Komisyonunun yaptığı çalışmada 1466 parsel sayısında sınırlandırıldığı, her iki tapu kaydının da uyduğu, mükerrer tapu kaydı bulunduğu, ancak 22.01.1964 tarihli 882 sıra, 10 cilt sayılı tapu kaydının revizyon görmediği, bu nedenle 07.05.2003 tarihli ve 6 sıra nolu kayda itibar edildiği, bu tapu kaydı gereği taşınmazın Sait kızı ... adına kayıtlı olduğu, edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine ... tevzi çalışmaları sırasında oluşturulan tapu kaydına tutunmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, toplanan delillerden Hazine adına tesis edilen tapu kaydının oluştuğu tarihten önce davalı ve bayileri lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri uyarınca zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, tespite esas alınan 07.05.2003 tarihli 6 sıra numaralı tapu kaydının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2001 tarihli ve 2000/86 E., 2001/52 K. sayılı hükmü ile oluştuğu, bu tescil ilamında Hazinenin de taraf olduğu, taraflar arasında kesin hüküm olacağı, Hazineyi bağlayacağı, bu durumda sahih esaslı eski tarihli tapu kaydına değer verilemeyeceği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.