Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6307 E. 2023/2664 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının kadastro öncesi zilyetlikle mülk edinme iddiasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve bayilerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/2. maddesi uyarınca Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar 20 yıldan fazla süreyle zilyetliğin koşullarını sağladığının tespit edilmesi gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 109 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, ...Komisyonu çalışmasında 435 parsel sayısında sınırlandırılarak Hazine adına kayıtlandığı halde tablendikatif listesi dikkate alınmadan kadastro tesbitinde senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları öncesi kendisinin zilyetliğinde olup, kadastro çalışmaları sırasında da adına tespit ve tescil gören yerlerden olduğunu, 20 yıldan fazla süredir babası ve daha sonra kendisi tarafından kullanıldığını, keşif icrası, bilirkişi raporları ve toplanacak deliller sonrasında yapılacak değerlendirmede taşınmazın maliki olduğunun ortaya çıkacağını, Devlet politikası ile bağlantılı olarak toprağı olmayan ya da yetersiz olan çiftçilere Komisyon tarafından toprak verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile...Komisyon çalışmaları sonucu oluşan 435 numaralı...parseline ait tapu kaydının Hazine adına oluştuğu 16/04/1965 tarihine kadar zilyet olan kişinin bu yerde 20 yıllık zilyetlik süresini doldurduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde nizasız ve fasılasız eklemeli zilyetliğin halihazırda devam ederek tarımsal faaliyette bulunulduğu mahalli bilirkişilerin anlatımlarıyla anlaşıldığından, fen bilirkişisi ve harita mühendisinin raporunda dava konusu yere ait kadastro parseli ile 1955-1984 ve 2004 yıllarına ait hava fotoğraflarının çakıştırılması sonucu bu yerin her üç yılda da komşu parsellerle sınırlarının belirgin olup taşınmazın tamamı üzerinde kullanımın olduğu ve zirai bilirkişi heyet raporunda da dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu belirtildiğinden zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına dayanıldığını, ...Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın 1964 yılında yapılan...çalışmalarında Hazine adına tapuya bağlandığı, ancak 3402 sayılı Kanun'un 46/2 maddesi uyarınca...suretiyle dağıtılan taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyetlik koşullarının davalı ve bayileri lehine oluştuğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bulunan İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerçeğe aykırı bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ...çalışmaları sırasında oluşturulan kayıtlar esas alınarak davacı Hazine adına tesis edilmiş tapu kaydına tutunmak suretiyle açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.