"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ... köyünde kain 107 ada 82 parsel ve 109 ada 645 parsel sayılı taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle kanal vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunu, davacının murislerinden intikal ettiği ve dava konusu taşınmazların rızai taksim neticesinde davacıya kaldığını ileri sürerek davalılar DSİ ve Maliye Hazinesi adına olan taşınmazların iptal edilerek davacı adına tesciline, olmadığı takdirde mülkiyetin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davacının kadastro tespitine itiraz etmemesi nedeniyle kadastronun kesinleştiğini, DSİ'nin 1980 yılında sulama kanalı geçirdiğini ve hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine; cevap dilekçesi sunmamış duruşmada davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli ve 2018/282 Esas, 2018/384 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının dava konusu taşınmazın bakımı yapılan, ürünü alınan tarım arazisi olduğu, davacı tarafından kanal yapılıncaya kadar kullanımın devam ettiği, tespit tarihinden geriye doğru kanunda belirtilen kazanma süresi ve koşullarının oluştuğu, fen raporunun ekinde yer alan krokide parselin cephe ve hissesi oranındaki 107 ada 82 numaralı parselin ifraz sonucu oluşan 107 ada 390 numaralı parselin 988,38 m2’lik ve 109 ada 645 nolu parselde 180,43 m2’lik kısımdaki taşınmazların davacıya ait olduğu gerekçesiyle mülkiyetin tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; DSİ kanalı geçmeden önce davacının dava konusu yerde zilyet olduğuna dair somut bir delil bulunmadığını, taşınmazın DSİ kanalı geçmeden önce ve kanaldan sonra Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, sulama kanalları geçmesi nedeniyle taşınmazın toprak yapısının tarımsal üretimde verimli hale geldiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli ve 2018/1577 Esas, 2021/194 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine 4721 ... Medeni Kanunu’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşulları oluştuğu, fiili durum itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek ilk derece mahkemesince mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.... Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” Düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.