Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6378 E. 2023/2268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle kazanma şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 20 yıllık davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetlik şartlarını sağladığına dair tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile komşu parsellerde davacılar lehine verilen ve Yargıtay tarafından onanan kararlar gözetilerek, davacının zilyetlikle kazanma şartlarını sağladığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararını onayan istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 115 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında davalı adına tespitinin yapıldığını ancak nizalı taşınmazda zilyetliklerinin 90-100 yıldır nizasız ve fasılasız olarak devam ettiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu taşınmazın 53 numaralı ... Komisyonunun 45 parsel numaralı taşınmazından revizyon gördüğünü, 34 parsel numaralı taşınmazın ifrazı sonunda oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2019 tarihli ve 2016/51 Esas, 2019/256 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarının davacıya babalarından ve dedelerinden kaldığı yönünde olduğu, bilirkişi raporlarının davacı beyanını desteklediği, davaya konu taşınmaz üzerinde 1963 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğu, taşınmazın tarımsal amaçlı tarla olarak kullanıldığı, davalı Hazinenin iddiasını ispatlar nitelikte 53 no.lu ... Komisyonu çalışmalarına dayanak belirtmelik tutanakları haricinde bir delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kaydının iptaline davacı adına tam pay olarak kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini, davanın reddinin gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarihli ve 2020/700 Esas, 2021/317 Karar sayılı kararıyla; nizalı 115 ada 25 parsel sayılı taşınmazın... Komisyonunun 45 numaralı parseli kapsamında 1963 yılında Hazine adına tapuya tescil edildiği, bu tapu kaydı gözetilerek 2007 yılındaki kadastro tespiti sırasında da Hazine adına tespit ve tescil edildiği, toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce nizalı taşınmazın davacının murisleri tarafından tarımsal maksatlı olarak kullanıldığı, akabinde davacının babasının taşınmazı davacıya bağışladığı, davaya konu taşınmaza komşu 115 ada 12, 16, 24, 31 ve 40 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak şahıslar lehine verilen hükümlerin Yargıtay 16. Hukuk Dairesince farklı zamanlarda onandığı, davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davalı Hazine’nin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.