Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6380 E. 2023/1985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerine karşı, davalının miras paylaşımı ile taşınmazı edindiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı, iddia ettiği miras paylaşımını ispatlayamadığından ve taşınmaz üzerindeki muhdesatlar uyuşmazlık konusu olmadığından, taşınmazın arsa değeri üzerinden hesaplanan daha düşük bir karar-ilam harcı üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde özetle; dava konusu 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın babalarından intikal ettiğini, davalının ise tek başına üstüne yazdırdığını, bu nedenle tapu kaydının iptal ile tüm mirasçılar adına tescilini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; babalarının 1974 senesinde vefat ettiğini, 1988 senesinde oluşan heyelan nedeniyle çocukları ile çadırda yattığını, sonra kardeşlerinin rızası ile 150 ada 1 parsel üzerine 1992 senesinde ev, ahır, samanlık yapıp, para harcayarak önüne de bahçe yaptığını, kardeşi olan Fazlı tarafından kadastrodan önce babalarından kalan ve hissesinden daha çoğuna denk gelen bir kısım yerleri sattığını, kız kardeşlerinin sadece arsa üzerinde hissesi olduğunu, erkek kardeşinin davasının reddini talep ettiğini, davacıların müştemilat ile de alakaları olmadığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın muris ... ve mirasçıları tarafından eklemeli zilyetlik suretiyle nizasız ve fasılasız zilyetliğin söz konusu olduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalıya ait olduğu hususunda da uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile muris ...'in mirasçıları adına ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2005/208 E, 2005/217 K. sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan odunluk, ahır ve tek katlı meskenin davalı ...'e ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapuda beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın müşterek malikten kaldığını, mirasçılar arasında yapılan taksimle taşınmazın davalıya kaldığını, davacılar adlarına olan yerlerin araştırılmadığını, yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını belirterek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Davalı taraf taksime dayanmış olup mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla taksimi ispatlayamamış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak çekişmeli taşınmazın zemin değeri 66.006,46 TL olup zemin değeri ve davacıların miras payı dikkate alınmak suretiyle belirlenen 49.504,54 TL dava değeri üzerinden 3.381,67 TL harç alınması ve bu değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla harç alınması ve fazla vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulüyle hükmün HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarında düzeltilerek,

A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,

B ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2017/4 E. 2020/317 K. sayılı kararının kaldırılmasına

C- Davanın yeniden esasıyla ilgili olarak;

1-a)... ili, ... ilçesi, ... köyü, 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile muris ...'in mirasçıları adına ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2005/208 E, 2005/217 K. sayılı mirasçılık belgesinde belirtilen miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline

b)-... ili, ... ilçesi, ... köyü, 150 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan odunluk, ahır ve tek katlı meskenin davalı ...'e ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapuda beyanlar hanesine şerh düşülmesine,

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu parsel müvekkiline babasından kalmış olup, babasının vefatı ile davacılar ile müvekkil arasında babalarından kalan mal paylaşıldığını, dava konusu taşınmazda babalarından kalan ve paylaşım sonucu müvekkiline düştüğünü, davacılardan ...' in nereyi ne şekilde sattığı Sayın Mahkemece araştırılmadığını, müvekkile ait yer hakkında haksız bir karar verildiği, burada tüm bu mal varlıkları titizlikle araştırılarak kök muristen kalma yada kalma durumu olan taşınmazlar tespit edilip, paylaşım olup olmadığı, gün yüzüne çıkarılacağını, muhdesat müvekkile ait olmasına rağmen aleyhine fazlaca maddi külfet oluşturduğunu, bu hususta yargılamada verilen kararın usule aykırı olduğunu ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İstinaf Masrafları hesaplamasında dahi davalı davacı ayrımı yanlış yapılmış olup, baştan savma inceleme ile karar verildiğini, davacı istinaf etmemesine rağmen istinaf etmiş gibi hüküm kurulduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ile tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi şöyledir " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. " hükmünü içermektedir.

3. TMK’nın 640. maddesi şöyledir“Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

4. TMK’nın 701. maddesi şöyledir “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

5. TMK’nın 702. maddesi şöyledir “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ancak dava konusu taşınmazın üzerindeki muhdesatların uyuşmazlık konusu olmadığı, hatta taşınmazın üzerindeki muhdesatların davalı lehine şerh düşüldüğüne göre, taşınmazın arz değeri olan 13.146,00 TL'nin davacıların payı üzerinden karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla karar-ilam harcına hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ... (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine " Karar tarihi ile alınması gereken 673,50- TL karar ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.034,91-TL'nin mahsubuyla fazla yatırılan 361,41-TL nin talep halinde davacıya iadesine” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.