"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; ... ili, ... ilçesi, ... köyü’nde kain 187 ada, 2 parsel nolu taşınmazı murisleri olan ... ... ve daha sonra davacılar olmak üzere uzun yıllar malik sıfatıyla ekip biçtiklerini, ancak 2016 yılında davalının dava konusu taşınmaza sınır kazıkları çaktığını ve yetişmiş olan ağaçları kesmeye başladığını, davalının dava konusu taşınmazın kendisi adına tescil edildiği yönünde beyanda bulunduğunu ileri sürerek; nizalı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/521 Esas 2016/415 Karar sayılı, ... Kadastro Mahkemesinin 2001/9 Esas 2002/18 Karar sayılı ilamları ile davalı adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın davalıya ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.07.2018 tarihli ve 2016/602 Esas, 2018/379 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 1993 yılında 3402 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uygulaması çalışmaları sırasında Maliye Hazinesi adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalı ...'in açtığı dava sonucu ... Kadastro Mahkemesinin 2001/9 Esas 2002/18 Karar sayılı kararı ile dava konusu alanın bulunduğu kısmın orman tahdidinin iptaline karar verildiği, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/521 Esas, 2006/415 Karar sayılı kararı ile de, nizalı taşınmazın 9653 yevmiye numarası ile 1073 parsel numarasını alarak 31.750 m2 yüzölçümü ile ... adına tapuda hükmen tescil olduğu, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereği yenileme çalışması ile 187 ada 2 parsel numarası ile tescil edildiği, dolayısıyla dava konusu yere ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; nizalı taşınmazın murisleri ve sonrasında da davacılar tarafından kullanılan kısmın davalı adına tescil edilmesinin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, ilgili davalarda, davacılar ve murislerinin taraf olmadığını, tespit sırasında davalının ikrar mahiyetinde beyanları olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 28/03/2019 tarihli ve 2018/871 Esas, 2018/302 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından zilyetlik sebebi ile tapu iptali ve tescil talepli davanın açıldığı, ... Kadastro Mahkemesine ait 2001/9 Esas - 2002/18 Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacı ... vekili tarafından, davalı Orman Genel Müdürlüğü ve Orman Bakanlığı aleyhine, 11/07/1996 tarihinde orman tahdidine itiraz ve tescil talebi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan, 31.750 m² yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın orman tahdidinin iptaline, tescil talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, temyiz incelemesinden geçen kararın 10/05/2004 tarihinde kesinleştiği, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2004/521 Esas - 2006/415 Karar sayılı kararın incelenmesinde ise; davacı ... tarafından, davalı Maliye Hazinesi, ... Köyü Muhtarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine ... Kadastro Mahkemesi’nde 10/12/2004 tarihli 2001/9 Esas, 2002/18 Karar sayılı dosyasında orman tahdidinin iptaline karar verilen 31.750 m² yüzölçümündeki taşınmazın, davacı adına tescili talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda davanın kabulü ile taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 10/12/2007 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın 1073 parsel numarası alarak 07/07/2008 tarihinde tarla niteliği ile tapuya tescil edildiği anlaşılmış olup, nizalı taşınmazın hükmen davalı adına tescil edildiği, kesinleşmiş mahkeme ilamlarının hüküm ve sonuçlarının ortadan kaldırılamayacağı, tapulu taşınmaza ilişkin zilyetlik iddiası ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
3.Değerlendirme
1-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle; dosyaya sunulan ... Kadastro Mahkemesi’nin 2001/9 Esas, 2002/18 Karar sayılı ilamın incelenmesinde; davacı ... vekili tarafından, davalı Orman Genel Müdürlüğü ve Orman Bakanlığı aleyhine, 11/07/1996 tarihinde orman tahdidine itiraz ve tescil talebi ile dava açılarak, yargılama sonunda; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan, 31.750 m² yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın orman tahdidinin iptaline, tescil talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçen kararın 10/05/2004 kesinleştiği, yine ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2004/521 Esas, 2006/415 Karar sayılı ilamın incelenmesinde ise; davacı ... tarafından, davalı Maliye Hazinesi, ... Köyü Muhtarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine ... Kadastro Mahkemesinde 10/12/2004 tarihli, 2001/9 Esas, 2002/18 Karar sayılı dosyasında orman tahdidinin iptaline karar verilen 31.750 m² yüzölçümündeki taşınmazın adına tescili talebi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle 10/12/2007 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın 1073 parsel numarası alarak 07/07/2008 tarihinde tarla niteliği ile tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava dosyasında ise, davacıların muris ... ... mirasçıları, davalının ise ... olduğu, davacıların çekişmeli taşınmazın kök murislerinden gelen taşınmaz olduğu iddiasıyla, davalıya karşı kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adlarına tescili talebiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır.
Bu haliyle; ilgili mahkeme kararları ile görülmekte olan davanın taraflarının farklı olduğu tartışmasız olup, davacı aleyhine kesinleşmiş mahkeme ilamından bahsedilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
2.Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtildikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf ve zilyetlik tanıkları, jeodezi -fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne surette kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini belirtir tarzda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırları ve niteliği belirlenmeli, taşınmaz üzerinde belirtilen tarihli hava fotoğraflarında imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını ve tamamlanmış ise tamamlanma tarihini belirten rapor alınmalı, taşınmaz bölümlerini her yönden gösterir renkli fotoğrafları da çektirilmek suretiyle teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Davacıların delilleri toplanmadan yerinde olmayan gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 saylılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Dosyanın karar veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı 135,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
05.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.