Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6385 E. 2023/2188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı mirastan gelen hakka dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın davalılar adına tespit ve tescilinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini ve mülkiyet iddialarını ispatlayamadıkları, davacıların ise mirastan gelen haklarını ortaya koydukları, ayrıca kadastro tespit tutanağının içeriğinin aksinin davacılar tarafından ispatlanmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin davacılar lehine verdiği tapu iptal ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ve davalıların murisi ...'ın maliki bulunduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında muris ... çocukları ..., ... ... ... ve ... adlarına 20 yılı aşkın zilyetlik sebebiyle tespit ve tescil edildiğini, sonrasında ... ... ... vefatı ile mirasçılarının taşınmazdaki paylarını diğer mirasçı ...'a devir ve temlik ettiklerini, taşınmazın muris ...'ın vefat ettiği tarihte tapusunun bulunmadığını, kök muristen intikal eden taşınmaz iştirak halinde mülkiyete tabi olduğundan davalılar yönünden taşınmazın malik sıfatı ile kullanımının ve kazanımının söz konusu olamayacağını, dava konusu taşınmazın mevcut tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuda tesciline karar verilmesini talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; tarafların kök murisi ...'ın kimi taşınmazlarının mülkiyetini, sağlığında denkleştirme esasına uygun olarak mirasçılarına bağışlama suretiyle devrettiğini, bunlar dışında kalan taşınmaz malları ise kök murisin vefatından sonra, tereke dahilinde mirasçıları arasında yapılan rızai taksim sözleşmesiyle paylaştırıldığını, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman tereke malı olmadığını, davacıların murisinin sağlığında dava açma imkanı mevcut iken dava açmayıp ... bu tarihte muris Fatma'nın mirasçıları tarafından davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın davacıların ve davalıların ortak murisi ... tarafından malik sıfatıyla kullanılırken taşınmazın tapusuz olduğu, ... vefat ettikten sonra 2007 tarihinde kadastro tespit çalışmaları sırasında davalılar adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, murisin sağlığında iken malvarlığını paylaştırdığına dair davalılarca delil ibraz edilip ispat edilemediği, davalılardan ...'ın kabul beyanı dikkate alındığında, muris ...'ın miras hissesi 112 pay olarak kabul edilerek davanın kabulüne, ... yönünden davanın husumetten reddine" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro tespit tutanağının içeriğinin aksinin davacılar tarafından ispatlanmasının hukuken zaruret arzettiğini, dava dosyası kapsamında Mahkemenin kabulünün aksine tanık beyanları nazara alındığında kadastro tespit tutanağının içeriğini doğruladığı gibi davacıların tüm iddialarının da soyut ve afaki olduğunu ortaya koyduğunu, zira davacıların taşınmaza kendileri tarafından zilyet olunduğu, ürünlerin paylaşıldığı yönündeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığının ortaya çıktığını, ancak buna rağmen Mahkemenin, tanık beyanları irdelenmeksizin ... isimli davalının davayı kabul etmesine dayanmak suretiyle davanın kabulüne karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, davacılar tarafından her ne kadar dava konusu taşınmazın miras taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihte kadastro tespiti yapılmadığına yönelik olarak itirazları bulunsa da mevkii ve hudutları belirtilmek suretiyle miras taksim sözleşmesinde yer verilme

imkanı bulunduğunu, zira yapılmış olan sözleşme tarafların irade beyanlarına uygun olarak hazırlanmakta olup her türlü paylaşım ve tasarruf iradelerine yer verildiğini, kaldı ki tanıkların taksim sözleşmesini doğruladıklarını, taşınmazların paylaşıldığını ifade ettiklerini ve müvekkilinin murisinin bu taksim sonrasında dava konusu taşınmazın kendisine kaldığını, başkaca mal varlığı almadığını, davacıların murisi ...'ın dahi taksimi doğrulayıp haklarını aldığını beyan ettiğini dahi belirttikleri, davanın kabulünün yegane dayanağının ... isimli davalının davayı kabul etmiş olması gösterildiğini, tüm taraf tanıkları dinlenildikten sonra, davanın -8- ... celsesi olan 08.07.2019 tarihli oturumundaki beyanlarını nazara almak suretiyle tüm davalılar yönünden davanın kabulü olarak değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini öne sürerek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ... mirasçılarının aynı zamanda davacı olarak davada yer almaları, davalı ... yönünden davanın reddine karar verildiği ve mirasçılarına Mahkemenin gerekçeli kararının tebliğ edildiği, karara yönelik istinaf taleplerinin bulunmadığı dikkate alındığında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık nedeniyle kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına,

A-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin nedenlerle kabulüne, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/3 E. 2020/193 K.sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına,

B-Davanın Yeniden Esasıyla İlgili Olarak;

1-Davalı ... yönünden açılan davanın husumetten reddine,

2-Davacıların davasının Mahkememizin 2018/3 Esas sayılı ana dosyası ve birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/336 E. 2018/389 K .sayılı dosyası yönünden kabulü ile,

... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 123 ada 25 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ... ve ... adına olan tapu kaydının iptaline, davacıların ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1464 Esas, 2017/1355 Karar ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/690 E., 2019/728 K. sayılı veraset ilamlarına göre; kök muris ...'ın mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı mirastan gelen hakka dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir: "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 640. maddesi şöyledir: “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 701. maddesi şöyledir: “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

4. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 702. maddesi şöyledir: “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.”

5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi şöyledir: "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur."

3. Değerlendirme

1 Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu 123 ada 25 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ..., ... ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.169,54 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.