Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6388 E. 2023/1493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların, kadastro öncesi hibeye dayalı olarak davalıya devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, murisin sağlığında bir kısım taşınmazlarını davalıya hibe ettiğine dair tanık beyanları, bilirkişi raporu ve kadastro tespit tutanakları gibi delillerin varlığına ve davacının iddiasını ispatlayamamasına dayanarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin babasının ölümünden sonra yaptığı araştırmada 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında babasına ait olduğunu bildiği ... köyünde kain 101 ada 488, 558, 565, 573, 589, 612, 635, 756, 883, 972, 1019, 1023, 1085, 1108, 1132, 1145 ve 1168 parsel sayılı taşınmazların kardeşi ... adına yazıldığını öğrendiğini bildirerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazları kadastro kesinleştikten sonra babalarının bilgi ve muvafakatlarına dayalı bir şekilde ölüm tarihine kadar ve halen davacının bilgisi dahilinde ekip biçtiğini ve tarım ıslahıyla uğraştığını, ayrıca aynı köy dahilinde babalarına ait dört adet taşınmazın da babalarının muvafakat ve beyanları ışığında davacı adına tespit gördüğünü, davacının uzlaşmaz tavrı nedeniyle muris adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili ortaklığın giderilmesi davasının sürdüğünü, murisin sağlığında kadastro çalışmaları devam ederken davacıya 50 baş koyun, 540 model fiat traktör ile evin ustalık giderlerine karşılık 25.000,00 TL para verdiğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, tarafların murisi ... Ilgın'ın beyanı ile dava konusu taşınmazları davalı oğlu ...'a 1996 yılında hibe yoluyla devir ve teslim etmesi nedeniyle adına tespit gördüğü, tarafların murisinin maliki olduğu taşınmazlardan kendi istek ve iradesine uygun olarak dava konusu edilen taşınmazları hibe ve zilyetliğin devri ile davalıya devir ettiği, bir kısmını davacıya, bir kısmını da dava dışı oğlu adına tespit ve tescilini, bir kısmının da kendi adına tespit ve tescilini sağladığı, bu durumun yapılan kadastro tespiti ve sonrasında Kofçaz Kadastro Mahkemesinde görülen tespite itiraz davasındaki beyanlardan ve dosyada dinlenen tanık ve bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı, davacı tespit öncesi sebebe dayalı olarak tapu iptali tescil talep ettiğinden tespitin murisin iradesine, usul ve yasaya uygun olduğu; davacıların amcası olan ...'ın Kofçaz Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu tespite itiraz davasındaki beyanlar, Mahkemede dinlenen tanık ve bilirkişi beyanlarından ve toplanan delillerden anlaşıldığı bu haliyle davacının davasının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının babasından kalan tüm para ve malları üzerine geçirdiğini, kardeşlerine hiçbir şey vermeden refah içinde yaşamını sürdürdüğünü, davalıya imzalatmak üzere hazırladıkları ancak davalı tarafından imzalanmayan sözleşmeyi istinaf dilekçesine ekli olarak sunduklarını, davalının üzerine geçen tapuların değerinin 700.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, davalının dosyaya 02/07/2013 tarihli bir vasiyetname sunduğunu, daha sonrasında vekillerinin talebi ile delil listesinden çıkarılmasının talep edildiğini, miras bırakanın iradesinin paylaştırma kabul edilebilmesi için paylaştırmanın tüm mirasçılar arasında yapılması ve makul bir denge kurulması gerektiğini, miras bırakanın mirasçılardan birine veya birkaçına kazandırmada bulunması halinde mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin söylenebileceğini, dinlenen davalı tanığı ...'ın beyanlarını kabul etmediklerini, ...'ın tanık hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanları ile davalı tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, hissedarlar adına devir yapılıp yapılmadığına ilişkin tapu, trafik tescil ve İl Tarım Müdürlüğünden devir ve satış olup olmadığının sorulmadığını, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, davalı tanığı ...'a yalan tanıklık için tarla ve para teklif edildiğini, ancak ... ...'in bunu kabul etmediğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda tutanak bilirkişileri, mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının anlatımlarına göre, murisin bir kısım taşınmazlarını sağlığında oğlu ...'e bağışladığı, bir kısım taşınmazlarını da davacı ve dava dışı oğlu adına kaydettirdiği ve yine bir kısmını kendi uhdesinde tuttuğu, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarına göre murisin sağlığında hibe nedeniyle davalı adına tespit edildiği anlaşıldığına göre, İlk Derece Mahkemesince yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi şöyledir; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi şöyledir; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Kırklareli ili, Kofçaz ilçesi, ... köyü, 101 ada 488, 558, 565, 573, 589, 612, 635, 883, 1019, 1023, 1085, 1108, 1132, 1145 ve 1168 parsel sayılı taşınmazların senetsizden ... Ilgın'ın 1996 yılında oğlu ...'a hibe etmesi sebebiyle tam hisse ile (1132 parselin 1/2 hissesi), 101 ada 756 ve 972 parsel sayılı taşınmazların ise kök tapu kaydına istinaden ... Ilgın'ın 1996 yılında oğlu ...'a hibe etmesi sebebiyle tam hisse ile davalı adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 125,50 TL

onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.