Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6423 E. 2023/2684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesi üzerine verilen kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul beyanının kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu ve mahkemenin bu beyan doğrultusunda karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak gerekçeli kararda dava ile ilgisiz açıklamalara yer verilmesinin HMK 297. maddeye aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının ilgisiz açıklamalar çıkarılarak düzeltilmesine ve bu şekliyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi 426 ada ve 10 parsel sayılı taşınmazın tarafların mirasbırakan babalarından intikal ettiğini, müvekkilinin diğer mirasçılarla 2003 yılında yaptığı anlaşma senedi gereği taşınmazı satın aldığını, taşınmazın 25 yılı aşkın süredir müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ve ... cevap dilekçesinde; davalı ...; dava konusu taşınmazdaki payını davacı ... ... 10.12.1998 tarihinde sattığını, taşınmaz üzerinde mirasen gelen hiçbir hakkın bulunmadığını, davalı ... ise mirasbırakan babası ... sağlığında, dava konusu taşınmaz üzerinde miras yolu ile ileride intikal edecek haktan tamamen feragat ettiğini belirterek yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamayı talep etmişlerdir.

2. Davalı ... cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2016 tarihli ve 2015/218 E. 2016/222 K. sayılı kararıyla kadastro tutanağının kesinleştiği 09.06.1994 tarihi ile davanın açıldığı 19.06.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.02.2020 tarihli 2016/16338 E. 2020/355 K. sayılı kararıyla “... davalı ...’ya karşı açılan dava yönünden ise; davacı, davalı ...’nin hissesini 10.12.1998 tarihli senetle satın aldığını iddia ettiğine göre, kadastro sonrası hukuki nedene dayanmaktadır. Her ne kadar tapuda kayıtlı taşınmazın haricen satışı hukuken mümkün değil ise de, dosya içerisinde davalı ...’nın davayı kabul ettiğine dair 21.08.2015 havale tarihli dilekçesi bulunmakta ..., 6100 sayılı HMK’nın 311. maddesi gereğince kabul, kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından, davalının kabul beyanına itibar etmek gerekir. Ne var ki, davalının sunduğu kabul beyanını içerir dilekçede mahkemece davalının kimlik tespiti yapılmadığından, dilekçenin davalı ...’ya ait olduğu hususunda tereddüt oluşmuştur. O halde Mahkemece, usule uygun şekilde tebligat çıkartılarak davalı ... duruşmaya davet edilmeli ve kendisinden 21.08.2015 havale tarihli davanın kabulüne ilişkin dilekçenin kendisine ait ... olmadığı sorulmalı, dilekçesinin kendisine ait olduğunu kabul etmesi halinde, mirasçılar arası pay devrinin mümkün olduğu da göz önünde bulundurularak davalı ...’nın payı yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir...." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'nın talimat yolu ile alınan ifadesinde, 21.08.2015 tarihli davayı kabul dilekçesini kendisinin verdiğini kabul ettiği gerekçesiyle davanın ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ..., davacının yargılama sırasında öldüğünü, mirasçılarının davaya devam etmediğini, diğer davalılar ile ilgili hüküm kurulmadığı gibi aleyhlerine yargılama giderine de hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi şöyledir; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 311/1 maddesi şöyledir; "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir."

297/1 maddesi şöyledir; "(1) Hüküm “... Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:

a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ...'nın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Ancak, gerekçeli kararın ne şekilde yazılacağı hangi hususları kapsayacağı HMK'nın 297/1. maddesinde gösterilmiştir. Mahkemece verilen kararın ikinci parağrafında; "İki ilçenin yargılama faaliyetlerine bakan 3. Bölge adliyemizde 2 hakim olarak çapraz yetki ile görev yapılmakta ...; Asliye Ceza ve Sulh Hukuk müstemir yetkili hakiminin hiç haber vermeden 24 gün yıllık izne ayrılıp üzerine haber vermeden 1 hafta rapor göndermesi üzerine tek hakim olarak kalan tarafımın ancak hergün ve çok sayıda olan duruşmalara akşama kadar çıkabilmem ve günlük yapılacak olan Sulh Ceza Mahkemesi işlerine bakılabilmesi, duruşmalarda günlük ortalama 30 kişi civarında ifade alınması, sürekli yakalama evrağının gelmesi, ve bu dört hafta ve öncesindeki ve sonrasındaki haftalarda dahil olmak üzere 6 hafta nöbet tutulması ve akşamları da gelinerek 2 ilçedeki vatandaşların mağdur olmaması için veraset ilamlarına bakılması nedeniyle çok şükür biri 11 yaşında diğeri 5 yaşında iki çocuğum olduğu için adliyede çok geç saatlere kadar kalınamadığı için gerekçeli kararlar bu süresinden sonra yazılabilmiştir." şeklindeki dosya kapsamı ve davanın tarafları ile ilgisi bulunmayan açıklamaların gerekçeli karara yazılması doğru olmamıştır.

4. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, HUMK'un 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...'nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının ikinci parağrafının gerekçeli karardan çıkarılması suretiyle hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.