Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6455 E. 2023/2115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, miras ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla babasından intikal ettiğini iddia ettiği taşınmazların davalı adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazlarda babasından miras yoluyla intikal veya kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik hakkı kazandığını ispatlayamaması ve yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 101 ada 423 ve 424 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin babası ...’dan geldiğini, uzun yıllar müvekkilinin babası tarafından kullanılmış olan taşınmazların taksimen müvekkiline kaldığını, yörede de bu taşınmazların isminin “Derviş Sekisi” olarak bilindiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlarda müvekkili lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlarla davacının veya davacının murislerinin bir ilgisinin bulunmadığını, davacının taşınmazların yerini bilip bilmediğinin dahi şüpheli olduğunu, dava konusu taşınmazların müvekkilinin dedesi ... ... tarafından ... ’den satın alındığını, daha sonra taşınmazların miras yoluyla müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin taşınmazlardaki zilyetliğinin 80 yılı aşkın olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, somut olayda davacı tarafından dava konusu taşınmazların miras yoluyla kendisine kaldığı, taşınmazların yörede “... Yeri” ismiyle bilindiği, babasının adının da “Derviş” olduğu iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin de dava konusu taşınmazların bulunduğu civara “... Yeri” dendiğini beyan ettiği ancak “... Yeri” isimli arazinin neresi olduğunu net bir şekilde gösteremedikleri, bu anlamda “... Yeri” olarak bilinen yerin tek bir arazi değil geniş bir bölge olduğu, sınırlarının net olarak bilinmediği, bu durumda davacının davasını ispatlayamadığının anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca, dava konusu taşınmazların “... Yeri” isimli araziler olduğunun beyan edildiğini, davalının kadastro çalışmaları sırasında muhtar olmasından istifade ederek taşınmazları adına tespit ve tescil ettirdiğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazlarda davacının veya murislerinin herhangi bir kullanımının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğunun görüldüğü gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, dava konusu taşınmazların müvekkilinin murisi olan babası ...’dan taksimen müvekkiline kaldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın geçerli bir sebep olmaksızın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, davanın mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlandığını, kaldı ki davalı tarafın dava konusu taşınmazların kendisine ne şekilde kaldığını kanıtlayamadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”

b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 423 parsel sayılı 6.291,79 metrekare ve 101 ada 424 parsel sayılı 1.806,22 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.