"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda Mahkemece verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Van ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan ve kayyım tarafından idare edilen 64 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 220 m²’lik kısmı ile 65 ada 28 parsel nolu taşınmazın 1190 m²’lik kısmının otopark olarak davalı ... tarafından kullanıldığını, davalının bu yerleri haksız olarak kullanmasından dolayı Defterdarlık Kayyım Büro Başkanlığı tarafından 10/09/2010 ile 15/08/2011 tarihleri arasındaki kullanım bedeli olarak tespit ve takdir edilen toplam 11.754,84 TL ecrimisil bedelinin rızaen ödenmesi için tebligat yapıldığını, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek 11.754,84 TL ecrimisil alacağının 15/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya konu taşınmazın kendisine kiraya verildiğini, ortada haksız işgal olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/11/2013 tarihli ve 2012/594 E. 2013/581 K. sayılı kararıyla; her ne kadar davacı taraf davalıdan haksız işgal nedeni ile ecrimisil talebinde bulunmuş ise de; Milli Emlak Müdürlüğünden gelen 26.09.2012 tarihli belgede ecrimisil talep edilen dönemde taşınmazın davalıya kiralandığı belirtilmekle HMK'nın 4. maddesi gereğince kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakta görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Birinci Bozma Kararı
Dairenin 06/11/2014 tarihli ve 2014/14198 E., 2014/17012 K. sayılı kararıyla; "...Hal böyle olunca, dava açılırken yatırılması gereken harcın davacı kayyımdan tahsil edilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2014/306 E. 2015/122 K. sayılı kararıyla; görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, bir an için ecrimisil talep edilen dönemde kira ilişkisinin olmadığı kabul olunsa dahi, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin bir yıl olduğu ve 05/10/2010 tarihinde bir yıllık sürenin dolduğu, bununla birlikte 15/06/2011 tarihine kadar davalı tarafından taşınmazın kullanılmaya devam olunduğu, Türk Borçlar Kanunu'nun 327. maddesine göre taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisinin sürdürülmesi halinde kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüşeceği bu haliyle de uyuşmazlığa bakmaya görevli mahkemenin yine Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 06/10/2015 tarihli ve 2015/10568 E. 2015/11514 K. sayılı kararıyla; “...Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
6. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/966 E., 2016/115 K. sayılı kararıyla; bozma öncesi verilen kararda belirtilen gerekçelere yer verilerek önceki kararda direnilmesine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
7. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen görevsizlik kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, bozma ilamında geçerli bir kira ilişkisinin bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiğinin belirtildiğini, müvekkili idare ile davalı arasındaki kira ilişkisinin, ecrimisil talep ettikleri dönemi kapsamadığını, taleplerinin fuzuli işgal kaynaklı ve kira ilişkisine dayanmayan ecrimisil talebi olduğunu ve bu nedenle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
9.3. Değerlendirme
Somut olayda, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı yönündeki bozma kararı yerindedir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; bozma kararının düzeltilmesine gerek görülmediğinden, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.