"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'in kardeş olduklarını, tarafların müşterek murisleri babaları ...'ün 1981 yılında vefat ettiğini, murisleri Abbas'tan intikal eden 178 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların mirasçılar arasında taksim yapılmamasına rağmen davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, 178 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının veraset ilamındaki hissesi oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 178 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile kendisine hibe edildiğini, bu konuda hisse senedi mevcut olduğunu, senedin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/418 Esas, 2017/280 Karar sayılı dosyası içerisinde olduğunu, bahsi geçen bu davada da diğer kardeşleri Durhasan ve Kerziban tarafından aynı gayrımenkuller hakkında dava açıldığını ve davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...'tan kaldığı hususunda tereddüt bulunmayan dava konusu taşınmazlara, murisin öldüğü 10.03.1981 tarihten 10.04.2007 tespit tarihine kadar davalı tarafından zilyet ve tasarruf edilmesi ile mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, fiilen 13, 15 ve 16 parsellerin taksim edildiğinin, dava konusu 15 ve 16 parsel numaralı iki parça taşınmazdaki bir kısım miras paylarının davalıya devredildiğinin, davalının zilyetliğinin tereke adına olmadığının, tek başına malik sıfatı ile kendi adına olduğunun kabulü gerektiği, dosya arasında davalı tarafından sunulan, mirasçılardan bir kısmının taşınmazları davalıya devrettiklerini açıkladıkları 07.07.1987 tarihli senedin, tüm taşınmazları kapsadığı, mirasçılar arasında muristen kalan bir kısım malların taksimi veya miras paylarının devredilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü gibi yeterli inceleme yapılmadığını, 07.07.1987 tarihli senetteki sahtelik iddialarının dikkate alınmadığını, bu yönde araştırma ve niceleme yapılmadığını, davacının 1973 doğumlu olup senedin düzenlendiği tarihte henüz 14 yaşında olduğunu, miras hissesini hibe etmesinin hukuken mümkün bulunmadığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların da taksime ilişkin somut bilgi vermediğini, dava konusu taşınmazın murisin ölümünden sonra taksim edilmediğinden davalının zilyetliğinin tereke adına olduğunun kabulü gerektiğini, davalının diğer mirasçıların miras paylarını kendisine devrettiği iddiasını ispat edemediğini ileri sürerek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların 10.03.1981 tarihinde vefat eden muris ...'den kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı mirasçının 07.07.1987 tarihli senet ile hakkını davalı kardeşine hibe ettiği, her ne kadar davacı senet tarihinde reşit değil ise de, velayeti altında bulunan annesi...'ın da senedi imzaladığı, diğer mirasçılar Durhasan ve Kerziban'ın aynı iddia ile açtıkları tapu iptal ve tescil davasında senedin dava konusu taşınmazları kapsadığı ve mirasçılar arasında muristen kalan bir kısım malların taksimi veya miras paylarının devredilmesi mümkün olduğu kabul edilerek ve senede değer verilerek davanın ret edildiği ve kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleştiği, dava konusu taşınmazlara, murisin öldüğü 10.03.1981 tarihten 10.04.2007 tespit tarihine kadar davalı tarafından kendi adına zilyet ve tasarruf edildiği, davacının taşınmazdaki miras hakkını davalıya devrettiğinden bir hakkının kalmadığı ve kadastro tespitinin aksinin ispat edilemediği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi irsen intikal ve miras hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanununun;
16. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
" Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir. "
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun;
211.maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
" (1) Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, aşağıdaki sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verilir:
a) Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir.
b) (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir."
212.maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
"Bir senedin sahte olduğuna dair karar kesinleştikten sonra, senedin altına sahte olduğu yazılarak senet iptal olunur. Resmî senetlerde, senedin ilgili dairedeki aslı da bu yolla iptal edilir."
3. Değerlendirme
1. 2007 yılında yapılan kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 178 ada 15 parsel sayılı ve 88.70 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz taş ev ve arsası vasfıyla, 178 ada 16 parsel sayılı ve 69,21 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise bahçe vasfıyla irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Abbas oğlu ... adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 29.01.2008 tarihinde kesinleştirilerek davalı adına tapuya tescil edilmiştir.
2. ... Sulh Hukuk Mahkemesince düzenlenen veraset ilamından davacı murisi ...'ün 10.03.1981 tarihinde vefatı ile geriye eşi 1988 tarinde vefat eden...'dan olma çocukları davacı ..., davalı ... ile Durhasan ...'ın mirasçı olarak kaldığı anlaşılmıştır.
3.Davalının dayandığı 07.07.1987 tarihli senet incelendiğinde; mirasçılar ... ... tarafından hudutları belirtilen taşınmazı (evi) ...'e verdiklerini hibe ettikleri ve taşınmazda hiç bir hakları kalmadığını beyan ederek imzaladıkları, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ile senet altındaki imzanın sahte olduğu ve senedin düzenlendiği tarihte 14 yaşında olan davacının hukuki ehliyeti bulunmaması nedeniyle senedin geçersiz olduğu iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır.
4.Davacının senedin düzenlenme tarihinde 14 yaşında olmasına rağmen velisi... ... 'ün katılımı ve imzası olması nedeniyle TMK'nın 16.maddesi gereğince işlemin geçerli olacağı konusunda kuşku yoktur. Davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
5. Ancak Mahkemece, senet altındaki davacı ...'a ait imzanın sahte olduğu iddiası HMK'nın 211. maddesi gereğince "ön sorun" kabul edilerek varılacak sonuç çerçevesinde diğer tüm deliller ile birlikte bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.