Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6636 E. 2023/463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harman yeri niteliğindeki taşınmazın belediye tarafından satışının hukuki geçerliliği ve Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesiyle fer'i talep olan tazminat talebinin de incelenip reddedilmesi gerektiği, ancak davalı belediye lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul-Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.Ş. yönünden tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, davalı ... Belediyesi yönünden tazminat davasının reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı Hazine vekili ve davalı ... Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine, harman yeri ve kuyu niteliğindeki dava konusu 196 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Bucak Belediyesi adına tespit edildiğini, ancak Belediyenin imar planı düzenlerken taşınmazın vasfını değiştirmeden imar planı kapsamına alarak diğer davalı şirkete sattığını, taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 3. maddesinde sayılı mera, kışlak ve yaylak olarak nitelendirilemiyeceğini, Belediye mülkiyetinde olmasına rağmen halkın yararlandığı harman yeri olduğunu, belediye adına tespitin ve diğer davalıya satışın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili, olmazsa satış bedelinin davalılardan tahsili isteği ile eldeki davayı açmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı ..., dava konusu taşınmazın 1962'de Bucak Belediyesi adına tespit ve tescil edildiğini, tespite Hazinece itiraz edilmediğini, süresi içinde iptal davası açılmadığını, imar palanında akaryakıt istasyonu olarak vasfının değiştirildiğini, harman yeri vasfını kaybettiğini, Mera Kanunu'nun değişik 3. maddesi gereğince bu tür taşınmazların Belediyenin mülkiyetinde bırakılacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı şirket, Belediye adına kayıtlı taşınmazın Belediyece 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesine istinaden şirkete ihale edildiğini, taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyiniyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04/06/2013 tarihli ve 2011/89 E., 2013/280 K. sayılı kararıyla, 1580 sayılı Kanun'un 159. maddesi gereğince belediye adına tescili yapılan yerlerde belediyenin mülkiyet ... olmayıp sadece idare ve nezaret hakları olduğundan satış yetkisinin bulunmadığı, davalı şirketin ise iyiniyetle mülkiyeti kazandığı gerekçeleriyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 425.100,00 TL'nin davalı Belediyeden tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 18/03/2015 tarihli ve 2014/17466 E., 2015/3789 K. sayılı kararıyla; ''...somut olayda, öncesi harman yeri olan ve kamunun yararlandığı taşınmazın imar uygulamasında yine kamunun yararlandığı bir yer olarak bırakılmak koşuluyla imar planına alınabilecektir. (örneğin meydan, yol, park, yeşil alan, otopark, toplu taşıma istasyonu, terminal…. gibi)

Hâl böyle olunca iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek davalı Belediyenin bedelden sorumlu tutulması doğru değildir.'' gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairenin 28/09/2020 tarihli ve 2020/1762 E., 2020/4506 K. sayılı kararıyla, karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16/03/2021 tarihli ve 2020/559 E., 2021/147 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davalı ... Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.Ş. yönünden tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, davalı ... yönünden tazminat davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; açılan davanın terditli ve müşterek ve müteselsil açılmış bir dava olup, iki ayrı dava olmadığını, yani birden fazla talep olmakla birlikte, davanın sonunda taleplerden sadece birisinin kabule şayan ve bu taleplerin birbirinin yerine ikame edilme özelliğine sahip olduğunu, asıl talebin kabulü, yardımcı talebin reddi durumunda, davanın kısmen reddedilmiş olmayacağını, tam aksine tamamen kabul edileceğini, bu sebeple, mahkeme tarafından "Bucak Belediyesi aleyhinde açılan tazminat davasının reddine" dair verilen hükmün hatalı olduğunu, asıl talep kabul edilmiş olduğundan yardımcı talep hakkında davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, davacı idare lehine verilecek olan vekalet ücretinin dava değeri üzerinden nispi olarak hesap edilmesi gerektiğini, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, terditli taleplerden; reddedilen bedel iadesine ilişkin talep yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabı yapılmasının da doğru olmadığını bildirerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... Akaryakıt Otomotiv Tic. San. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinin ve kararının yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın imar planındaki değişikliklerin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu'nun değişik geçici 3. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, aksi düşünce ile verilen kararın yerinde olmadığını, 4324 sayılı Mera Kanunu'nun 14. maddesinin son fıkrasının dava konusu olaya uygulanıp uygulanamayacağının yeterince tartışılmadığını, öncesinde harman yeri vasfında olan dava konusu taşınmazın, satıştan sonra vasfının değiştirildiği ileri sürülmüş ise de, taşınmazın satılmadan önce vasfının önce petrol yeri, sonra arsa olarak değiştirildiğinin gözden kaçırıldığını, cins değişikliğinin, 2003 yılından çok önce ilgili idari birim ve kurumlarca yapıldığını, davalının TMK'nın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanması gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun;

111. maddesi şöyledir:

"(1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır.

(2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.",

326. maddesi ise şöyledir:

"(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.

(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.

(3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir."

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde tapu iptali tescil talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tarafın tüm, davacı tarafın aşağıdaki 3. ve 4. paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı tarafça açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verildiğinden dava konusu taşınmazın arazi değeri üzerinden davacı taraf lehine hükmedilen nispi vekalet ücretinde bir isabetsizlik yoktur.

3. Öte yandan, bilindiği üzere; tapu iptali ve tescil davası kayıt maliki aleyhine açılır.

4. Somut olayda; davacı Hazine, kayıt maliki olan davalı şirkete husumet yönelttiği gibi, işlemin tarafı olan ...'nı da davada hasım göstererek, aslilik - ferilik ilişkisi kurulmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinin mümkün olmaması halinde davalılardan tazminat isteğinde bulunmuş, böylelikle talebini terditli olarak ileri sürmüştür. Mahkemece; bozmaya uygun olarak tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verildikten sonra feri(terditli) talep olan tazminat isteği hususunda da icrai hüküm kurularak, davalı ... yönünden ret kararı verilmesi ve davacı aleyhine, davalı ... lehine olacak şekilde yargılama giderlerine ve bu kapsamda vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu nedenle hüküm bozulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.