Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6664 E. 2023/790 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen dere yatağı üzerine inşa edilmiş taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davasında, yıkım masraflarının davalıdan alınıp alınamayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi sebebe dayalı olmayan kal'e ilişkin taleplerde Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinin uygulanamayacağı, bu nedenle yıkım masraflarının davalıdan tahsil edilmesi ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptal ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Bayramiç ilçesi, ... Mahallesi 168 ada 59 parselde bulunan 227,50 m2 iş yeri nitelikli taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğunu, davalıya ait iş yerinin Bayramiç Belediyesi tarafından 1970'li yıllarda aynı yerden geçen Tabaklar deresinin üzeri kapatılarak elde edilen zeminin üzerine inşa edildiğini, Bayramiç Belediye Başkanlığının binayı inşa ettikten sonra Kadastro Müdürlüğüne yazı yazarak taşınmazın tescilini istediğini ve Kadastro Müdürlüğü tarafından şu anda yürürlükte bulunmayan 2613 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/E maddesi gereğince taşınmazın Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verildiğini, derelerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, mülkiyete konu olamayacaklarını, bu nedenlerden dolayı Bayramiç ilçesi, ... Mahallesi 168 ada 59 parsel sayılı taşınmazın devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, Bayramiç ilçesi, ... Mahallesi 168 ada 59 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile paftasında dere olarak gösterilmesine, davalı taşınmazın olduğu yerdeki Tabaklar Deresine vaki müdahelenin önlenmesine ve derenin üzerini kapatan beton yapı ile bunun üzerindeki binanın kal'ine, kal'e ilişkin masrafların davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin, dava konusu taşınmazı Bayramiç Belediye Başkanlığından ihale yolu ile satın aldığını, davanın, taşınmazın tescil tarihinden çok sonra açıldığını bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devletin sorumlu olacağını, davanın kabul edilmesi halinde davacı ile birlikte Bayramiç Belediyesinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını, müvekkilinin gerçek zararının tahsili için Belediye aleyhinde de kanuni yollara başvuracaklarından davanın Bayramiç Belediye Başkanlığına ihbarını talep ettiklerini, dava konusu taşınmazın altından geçen derenin yaklaşık 40 yıldır herhangi bir taşkınlık göstermediğini bu nedenlerden dolayı öncelikle açılmış olan davanın Bayramiç Belediye Başkanlığına ihbarı ile davaya dahili davalı olarak dahil edilmesine, açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Feri müdahil ... vekili cevap dilekçesinde, davalı vekili tarafından talep edilen ihbarın kabulüne karar verildiğini ancak ihbarın usulüne uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşınmazın tescilinin o gün yürürlükte olan 2613 sayılı Kanun'un 22/E maddesi gereğince yapıldığını, bu nedenle kanuna aykırı bir durum olmadığını, Belediye Başkanlığına yapılan tespit ve tescile zamanında davacı tarafın herhangi bir itirazının olmadığını, dava konusu taşınmazın altından geçen Tabaklar deresinde, DSİ tarafından ıslah çalışması yapıldığını ve taşkınlara sebebiyet verilmeyecek bir duruma getirildiğini, dava konusu taşınmazın altından geçen derenin bugüne kadar taşkınlara neden olmadığını bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2015 tarihli, 2013/124 Esas, 2015/20 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 05.02.2018 tarihli ve 2015/14030 Esas, 2018/1542 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece, fen bilirkişisinin 20.05.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın tamamına ilişkin davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya içinde bulunan jeolog bilirkişi raporuna göre “A” harfi ile gösterilen bölümde D65 (Y;30233.826,X:29954,416), 60 (Y:30231,430,X:29950.870)ve 168/60/2 (Y:30239.041,X;29947.995) noktalarının oluşturduğu üçgen içinde kalan alanın Tabaklar deresinin pasif yatağını oluşturduğunun belirtildiği, taşınmazın D, B,C ve E noktalarının tamamının doğal halinde aktif dere yatağında olabileceği, kaldı ki pasif dere yatağının da jeoloji bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yağışlar olduğunda suyun aktığı yer olduğu dosya kapsamındaki raporlardan anlaşıldığından, “A” harfi ile gösterilen bölümde D65 (Y;30233.826,X:29954,416), 60(Y:30231,430,X:29950.870) ve 168/60/2 (Y:30239.041,X;29947.995) noktalarının oluşturduğu üçgen içinde kalan alan bakımından, davanın reddine karar verilmesi;

3. Kabule göre de, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A maddesinde, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmayacağının hüküm altına alındığı, davacı Hazine tarafından davalı aleyhine tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının iptali istemiyle dava açıldığına göre, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi ve kal masrafları yönünden ise infaz aşamasını ilgilendiren bir husus olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Karar Düzeltme

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin bozma kararı sonrası, fer’i müdahil vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş olup, Dairece 04.07.2019 tarihinde karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... Hazinesi, ret olunan kısmın da dere yatağında kaldığını, binanın bir kısmının kal’ine karar verilmesinin garip bir durum ortaya çıkaracağını, kal masraflarının davacının üzerinde bırakılmasının doğru olmadığını, kal talebi kabul edildiğinden ve bu dava, kadastrodan ... bir dava olmadığından lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Kamu tarafından açılan davalarda yargılama giderleri: “ başlıklı 36/A maddesinde; “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz.”

Düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının gerekçelerine göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi kadastro öncesi sebebe dayalı Hazine, kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan davalar bakımından uygulanmakta olup, kal’e ilişkin talebin, kadastro öncesi sebebe dayanmadığı anlaşılmakla bu açıdan kal masraflarının davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin son paragrafında yer alan “Davacı tarafın yıkım masraflarının davalılardan alınmasına ilişkin talebinin reddine, kal masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin çıkartılarak yerine “İnfaz aşamasında davacı tarafından yapılacak kal masrafının davalılardan alınmasına” ibaresinin yazılması; hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” ibaresinin çıkarılarak yerine “Davacı ... Hazinesi lehine, kal talebi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.