Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6718 E. 2023/2356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla tapuya tescili istenmesine karşılık, davalı Hazine ve Belediyenin taşınmazın mera vasfında olduğu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı yönündeki savunması üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın öncesinde mera niteliğinde olduğunun ve davacının zilyetliğinin yasal süreyi doldurmadığının tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne tapu iptali ve tescil davası yönünden kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, İncesu ilçesi, Aksubağları Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve sınırları dava dilekçesinde belirtilen yaklaşık 100 dönümlük taşınmazı davacının imar-ihya edilerek 30-35 yıldır malik sıfatı ile zilyet olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, davacı lehine yasada aranan şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne; 29.05.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 98.428,13 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde imar ve ihya şartlarının gerçekleşmediğini, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı ... Belediye Başkanlığı istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın öncesi itibariyle mera olduğunu, dava konusu taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanmadığı, ilk keşifte 15-20 yıllık kullanımdan bahsedilir iken ikinci keşifte 20-25 yıllık kullanımdan bahsedilmesinin beyanların samimi olmadığını gösterdiğini, taşınmazın davacı ve babası tarafından kullanılan alanların farklı gösterildiğini, sonuç olarak davanın ispatlanamamış olup evveliyatında mera olarak kullanılan hayvan otlatılan yerin sürülüp kazanılmak istendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanlarında ağırlıklı olarak çekişmeli taşınmazın öncesinde taşlık olduğu, davacı ve babasının taşınmazı kullanmaya başlamadan önce köylülerin hayvan otlattıkları yer olduğunu beyan etmeleri, çekişmeli taşınmaza komşu 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 27.10.1967 tarih 353 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmaz yönünü mera okuması, yörede 1967 yılında 4753 sayılı Kanun'a göre yörede yapılan toprak tevzi çalışmalarında çekişmeli taşınmazın niteliğinin mera olarak belirlenmesi ve çekişmeli taşınmazdaki zilyetliğin ise jeodezi bilirkişi raporunda göre 1992 ila 2005 arasındaki bir tarihte başladığının tespit edilmiş olması nedeniyle çekişmeli taşınmazın öncesinde mera olduğu ve sonrasında meradan açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı Hazine vekilinin ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın niteliği hususunda hatalı değerlendirme yapıldığını, İlk Derece Mahkemesinin yaptığı araştırmaya göre dava konusu edilen yerin öncesinde tahsisli ya da kadim mera olmadığını, kamu hizmetine tahsisli yerlerden olmadığını, meradan açılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte taşınmazda sadece hayvan otlatılması nedeni ile mera vasfını kazanamayacağını, kadim mera olsaydı kadastro ya da mera komisyon çalışmalarında mera olarak sınırlandırılacağını, üç kişilik ziraat bilirkişi raporuna göre açtıkları davanın ispatlandığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde; “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

A) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzelkişiliği, adlarına tespit olunur.

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

C) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır” hükmüne yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyize gelen davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.