"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., dava dilekçesinde; tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, ... İlçesi ... Köyü’nde bulunan ve davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, duruşmadaki beyanlarında; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2016 tarihli ve 2016/75 E. 2016/129 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların davacı ve murisi olan babası tarafından 20 yıldan fazla süredir nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığı, murisin ölümünden sonra davacı tarafından zilyetliğin sürdürüldüğünün anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tamamı ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 22.11.2013 tarihli rapor ve eki haritada (1/A) harfi ile gösterilen 4.744,88 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Karar
Çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde, davacının ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacı lehine imar-ihya ile kazanım koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli ve 2021/9 E., 2021/74 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası ... Asliye Mahkemesinin Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunu ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
TMK’ nın 713 . maddesine göre, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasında da benzer şekilde bir düzenleme yapılmış ve “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmü getirilmiştir.
Dava konusu taşınmaz imar- ihyaya muhtaç yerlerden ise, Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi gereği, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.
Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilebilmesi için, dava konusu taşınmazların davacı tarafından imar – ihya edilmesi ve imar ihya edildikten sonra kadastro tespit tarihi olan 2007 yılından önce 20 yıl süreyle malik sıfatıyla ekonomik amacına uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
6.3. Değerlendirme
Kadastro tespit tutanağının edinme bölümünde, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup dere yatağı ve kayalık vasfında iken kum ve çakıl ocağı yeri ve şantiyesi olarak ... Kaymakamlığı Özel İdaresi Müdürlüğünce kiralandığı belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edildiği, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında ise, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1972-1973 yılında heyelan olduğu ve dava konusu taşınmazların üzerine toprak kaydığı, 1972-1998 yılları arasında bu yerlerin davacı tarafından kullanılmaya devam edildiği ve heyelan nedeniyle oluşan taşların temizlenip kullanılmaya çalışıldığı, ikinci bir heyelan nedeniyle bu yerlerden verim alınamadığı ve bu yerlerin tarım arazisi olarak kullanılmasının imkansızlaşması üzerine bu yerlere davacı ... ve babasının kum eleme tesisini 1998 yılında kurdukları, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ahır ve evin de 1998 yılında yapıldığı ifade edilmiş, ayrıca zirai yönden yapılan incelemede de çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde 8-15 yaş aralığında meyve, akasya ve söğüt ağaçlarının bulunduğu, meyve ağaçlarının bulunduğu bölümde toprak kayması nedeniyle zeminde ayrılma meydana geldiği, davacının gösterdiği bölümde heyelan nedeniyle yüzeyin çakıl ve taşlarla kaplı olduğu, heyelan esnasında taşınan ve zeminde birikmek suretiyle oluşan tabakanın sebze tarımı yapılacak nitelikte olmadığı, 15-20 yıldır bahçe niteliğiyle imar ve ihya edilerek meyve tarımı yapıldığı, ... ada ... parsel sayılı taşınmazda ise 21 adet 3-7 yaş aralığında meyve ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın tamamında heyelan nedeniyle taşınmış ve birikmiş toprak bulunduğu, zeminde ayrılmanın meydana geldiği, kısmen taşlık ve kayalık olduğu, 10-15 yıl öncesinde imar-ihya edilerek tarıma kazandırıldığı belirlenmiştir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazlar üzerinde, davacı yararına TMK'nun 713/1 ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddesi ile düzenlenen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.12.2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.