Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6807 E. 2022/3760 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğuna dair araştırma ve incelemenin yetersiz yapıldığı, özellikle hava fotoğrafları ve davacıların Hazine'ye yaptığı başvurular gibi delillerin değerlendirilmediği, imar ve ihya tarihi ve süresi ile zilyetliğin niteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadığı ve maddi hakikate uygun bir yargılama yapılmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: MERSİN 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit dışı bırakılan, ardından dava tarihinden önce ihdasen tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istekli açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin istinaf talebi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf isteklerinin kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle, yeniden hüküm kurularak, dahili davalılar ... ve ...Belediye Başkanlığına karşı açılmış davanın, bahsi geçen davalılar kayıt maliki olmadığından pasif husumet yokluğu sebebiyle HMK'nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulü ile çekişmeli 563 ada 12 parsel (eski 1075) sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporuna göre davacıların iddiasına konu bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile çekişmeli bölümlerin ayrı ayrı davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz isteğinde bulunulduğu anlaşıldığından, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ...ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve yörede 1960 yılında yapılan kadastro sırasında "taşlık-fundalık" niteliğiyle tescil harici bırakılıp, dava tarihinden önce ihdasen tapuya tescil olunan çekişmeli taşınmazın; dilekçe ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 17.522,53 m²lik kısmında davacı ...'ın hem yaklaşık 40 yıllık evinin hem de yaklaşık 30-35 yaşları arasında çeşitli cinste portakal ve limon ağaçlarının, (B) harfi ile gösterilen 2.190,48 m²lik kısmında davacı ...'in yaklaşık 30-35 yaşlarında yetişmiş ağaçlarının, (C) harfi ile gösterilen 3.260,73 m²lik kısmında davacı ...'nın yaklaşık 30-35 yaşlarında yetişmiş narenciye ağaçlarının, (D) harfi ile gösterilen 1.197,44 m²lik kısmında davacı ...'nın yaklaşık 30-35 yaşlarında yetişmiş ağaçlarının, (E) harfi ile gösterilen 5.890,69 m²lik kısmında davacı ...'ün ezelden ekilmiş ağaçlarının bulunduğu, bu ağaçların verim durumu nedeniyle söküldüğü ve toprağın dinlenmeye bırakıldığı, (F) harfi ile gösterilen 3.305,36 m²lik kısmında davacı ...'in yaklaşık 40 yıllık konutu ile 30-40 yaşlarında limon bahçesinin, (G) harfi ile gösterilen 8.312,96 m²lik kısmında ise davacının mirasbırakanı ...'in sağlığında yaptırdığı 40 yaşlarında evi ile yine mirasbırakan tarafından yetiştirilen 30-40 yaşlarında portakal bahçesi ile 40-50 yaşlarında dut ağacı ile 20-25 yaşlarında 2 adet ceviz ağacının bulunduğunu, davacıların taşınmazın tamamını farklı dönemlerde 30 seneden fazla bir dönemdir taş ve çalılıkları temizlemeyip, tesviye ve imar etmek suretiyle tarla haline getirdiklerini, zilyetliklerinin aralıksız, davasız malik sıfatıyla 30 yıldan fazla süredir devam ettiğini ileri sürerek, her bir taşınmaz bölümünün zilyetleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının kesinleştiğini, 766 sayılı Yasa gereğince tapulama işlemi için Tapulama Komisyonuna itiraz etmeyen ya da Kadastro Mahkemesine dava açmayan davacıların zilyetliklerinin kadastrodan sonra başladığının kabulü gerektiğini, bu durumda davacının dava konusu taşınmazda 20 yıllık yasal zilyetliğinin olmadığını, dava konusu taşınmazın taşlık-kayalık niteliğinde olması nedeni ile tapulama harici bırakıldığını, böyle bir yerin imar ve ihyaya muhtaç olduğunu, davacıların taşınmaz üzerinde zilyetlikle iktisaba elverişli zilyetliklerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dahili davalı vekilleri duruşmada alınan beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/67 E., 2018/56 K. sayılı kararıyla; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulü ile;

Dava konusu Mersin ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 563 ada, 12 parsel (eski 1075 parsel) sayılı taşınmazda, bilirkişiler tarafından düzenlenen 03/11/2016 tarihli rapora ve ekli krokide A, B, C, D, E, F ve G harfi ile gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile;

-A harfi ile gösterilen 17.522,359 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-B harfi ile gösterilen 2.190,35 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-C harfi ile gösterilen 3.260,75 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-D harfi ile gösterilen 1.197,66 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-E harfi ile gösterilen 5.890,57 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-F harfi ile gösterilen 3.305,11 m2'lik kısmın davacı ... adına,

-G harfi ile gösterilen 8.313,03 m2'lik kısmın davacı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde, davalının yasal hasım olduğunu, bu nedenle aleyhlerine yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen bölümde bulunan ağaçların 4-5 yaşlarında olduğunu, şu halde bu bölüm yönünden zilyetlik süresinin kazandırıcı zilyetlik için yeterli olmadığını, diğer bölümler yönünden ise iktisap koşullarının oluşmadığını, Mahkemece ağaç ve taşınmaz için belirlenen bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazın öncesinde taşlık ve kayalık olarak tescil harici bırakılıp sonrasında Hazine adına tescil edilmiş olduğunu, davacıların ise taşınmaza ecrimisil ödemek suretiyle satın alma talebinde bulunmuş olduklarını, davacıların bu taleplerinin taşınmazın kendilerine ait olmadığını bildiklerini gösterdiğini belirterek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

2.2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde, davanın müvekkil belediye yöneltilemeyeceğinden husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıca yasal hasım olmalarından dolayı aleyhlerine yargılama harç, gider ve vekalet ücretine yükletilemeyeceğini, davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddi gerektiğini, taşınmazın Hazine adına tescilli olduğunu, 1/1000'lik planda konut yol, meydan, park olarak görünmekte olduğunu, bu nedenle 3402 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, Mahkemece bu durumun incelenmediğini belirterek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.3. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacılar yararına zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığını, kaldı ki davacıların malik olma iradesiyle zilyet olma durumlarının olmadığını, davacıların işgalci oldukları taşınmazları satın almak için dilekçeler sunmuş olduklarını ve ecrimisil bedeli ödediklerini bu durumun dahi davacıların malik sıfatıyla taşınmaza zilyet olmadıklarını gösterdiğini, ayrıca aleyhlerine yargılama, harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğunu belirterek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2019/806 E., 2021/666 K.sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu, çekişmeli taşınmaz bölümlerinde davacılar lehine tescil şartları oluştuğu anlaşılmakla tapu iptali ve davacılar adına tesciline ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, dava konusu taşınmazın tapuda Hazine adına olduğu ve davalılar ... ve ...Belediye Başkanlığının mülkiyet hakkı bulunmadığı bu durum karşısında ... ve ...Belediye Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm tesis edilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle;

1- Davalılar Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, ... ve Hazinenin, Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/67 Esas, 2018/56 Karar sayılı kararına karşı yapmış oldukları istinaf başvurusunun gerekçe kısmında açıklanan sebepler ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/2. maddesi gereğince ayrı ayrı kabulü ile, kararının kaldırılmasına,

2- Davalılar ... ve ...Belediye Başkanlığına karşı açılmış davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle HMK'nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine,

3- Davalı Hazineye karşı açılan davanın kabulü ile dava konusu Mersin ili, ...ilçesi, ... Mah. eski 1075, yeni 563 ada, 12 parsel sayılı taşınmazda, bilirkişiler tarafından düzenlenen 03/11/2016 tarihli rapora ve ekli krokide A, B, C, D, E, F ve G harfi ile gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile;

-A harfi ile gösterilen 17.522,359 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-B harfi ile gösterilen 2.190,35 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-C harfi ile gösterilen 3.260,75 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-D harfi ile gösterilen 1.197,66 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-E harfi ile gösterilen 5.890,57 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-F harfi ile gösterilen 3.305,11 m2 lik kısmın davacı ... adına,

-G harfi ile gösterilen 8.313,03 m2 lik kısmın davacı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı dahili davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, davalı hükmi şahıs aleyhine açılan davanın reddine hükmedildiği halde lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, kararı temyiz etmiştir.

2.2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacılar yararına zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığını, zira taşınmazın dava tarihinden önce ihdasen Hazine adına tapuya tescil edildiğini, tapuda kayıtlı bir taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek, kararın bozulmasına talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Mahkemece dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olduğundan söz edilmez. Şöyle ki, zilyetliğin tetkiki hususunda dosya arasında mübrez olup, hükme esas alınan tek kişilik ziraat mühendisi bilirkişi raporu öncesi itibariyle imar ve ihyaya muhtaç nitelikteki çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda denetime elverişsiz olduğu gibi, her bir taşınmaz bölümü üzerinde yer alan ağaçların yaşları, adetleri ve cinslerinin tespit edilmediği, bu anlamda çekişmeli bölümlerin ekonomik amaca uygun şekilde kapalı bahçe niteliği ile kullanılıp kullanılmadığı, toprak yapısı itibariyle ıslah ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve başlangıcından itibaren nasıl sürdürüldüğü hususunda son derece yetersiz olduğu halde, oluşan çelişkilerin giderilmesi için 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmadan sonucagidilmiş, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliğinin, kullanım şeklinin ve süresinin belirlenmesinde en etkili yöntem hava fotoğraflarından etkin biçimde yararlanılmamış, bu anlamda taşınmaz ihdasen tapuya tescil edildiğine göre, ihdas tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek jeodezi uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmamış, öte yandan davalı Hazinenin savunmasında bir kısım ecrimisil tahakkuk makbuzu ibraz ettiği ve davacıların taşınmazın idari yoldan satın alınması hususunda Hazineye başvuruda bulunduklarına dair savunmada bulunduğu anlaşıldığı halde, bu husus titizlikle araştırılarak davalı idarenin elindeki tüm bilgi ve belgeler temin edilmek suretiyle davacıların Hazinenin mülkiyet hakkının tanınması mahiyetine gelecek biçimde satın alma talepleri olup olmadığı araştırılmamıştır. Tüm bu yönler göz ardı edilerek maddi hakikate ulaşılmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.

3.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın idari yoldan satışı hususunda davacılar tarafından davalı Hazineye başvuruda bulunulup bulunulmadığı sorularak alınacak yazı cevapları dosya arasına eklenmeli, ardından çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle belirlenmeli, taşınmazın idari yoldan tapuya tescil edildiği 2010 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı; bundan sonra mahallinde 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın evveliyatının ne olduğu, imar-ihyasının ne zaman tamamlandığı, ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde zilyet edildikleri etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski ve dava tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli ve böylelikle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazilerin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumları bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı, hangi tarihte tamamlandığı, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, her bir taşınmaz bölümünün değişik yönlerinden çekilmiş renkli fotoğraflarının eklendiği ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki aldırılmalı; imar ve ihyaya muhtaç yerlerin iktisap edilebilmesi için, yoğun emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirilmek suretiyle imar-ihyasının tamamlandığı tarihten, taşınmazın ihdasen tapuya tescil edildiği tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine aralıksız, nizasız geçmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı, alınacak yazı cevaplarına göre taşınmazın kendisine “satışını” arz ve talep eden davacının, taşınmazın Hazineye ait olduğunu bilerek kullandığı ve zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığı da göz önüne alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtildiği şekilde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunmuştur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve ... vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz eden ...Belediye Başkanlığına geri verilmesine, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 10/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.