Logo

1. Hukuk Dairesi2021/680 E. 2022/461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalıya yaptığı temliklerin muris muvazaası içerip içermediği ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla yaptığı temliklerin muvazaalı olduğunun tespiti, mirasbırakanın bakımının davalı tarafından üstlenilmiş olmasının ve temliklerin karşılığında bir bedel ödendiğinin ispatlanamaması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil -bedel davası sonunda Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03/12/2020 tarihli ve 2015/534 Esas, 2020/313 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 20/01/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalı vekili Avukat...... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... ve temyiz edilen birleştirilen dava davacıları ... vd. vekili Avukat ... geldiler, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan anneleri ... ... ve kardeşleri ile birlikte iştirak halinde malik oldukları 305, 306 ve 856 parsel sayılı taşınmazlardaki annelerinin payının kandırılarak satış şeklinde davalıya devredildiğini, temlikin muvazaalı olduğunu, bedel de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydındaki davalı payının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; birleştirilen dava davacısı ...’ın ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmiş, yargılama aşamasında dava konusu 306 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırılan kısım yönünden taleplerini bedele dönüştürdüklerini belirterek, talep ettikleri bedelin, kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiği 4.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı, kandırma ve muvazaa iddialarının doğru olmadığını, murisin ölümünden sonra taraflar arasında taksim yapılıp son anda davacının bundan vazgeçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, murisin bakımının davacının da rıza ve iradesiyle davalı tarafça gerçekleştirildiği, buna göre pay devrinin yapıldığı, muvazaalı temlikin sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 16/03/2015 tarihli ve 2014/4051 E., 2015/3586 K. sayılı kararıyla; “Somut olaya gelince; Mahkemece anılan ilkeler doğrultusunda hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; mirasbırakanın başkaca malvarlığının olup olmadığı, sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, dava dışı mirasçılara temlik ettiği taşınmazlar bulunup bulunmadığı hususları araştırılmış değildir. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak, murisin temlik tarihindeki tüm malvarlığının eksiksiz saptanması, temlike konu taşınmazlar ile mirasbırakanın terekesinde bulunan taşınmazların değerlerinin tespit edilerek, kıyas yapılmak suretiyle temliklerin makul düzeyde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 03/12/2020 tarihli ve 2015/534 E., 2020/313 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın başkaca taşınmazının bulunmadığı,davalıya yapılan temliklerin makul düzeyde kalmadığı, mirasbırakanın temlikleri yapmasında makul bir nedeninin bulunmadığı, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili, dava konusu taşınmazların davalı tarafça bedeli karşılığı satın alındığı yönünde bir savunması olmadığını, temliklerin mirasbırakan tarafından bakım karşılığı olarak yapıldığını,bu nedenle taşınmazların resmi senette yazılan değerleri ile gerçek değerleri arasında fark olmasının bir önemi bulunmadığını, semenin mutlaka para olmak zorunda olmadığını, ölmeden önce mirasbırakana davalı ve eşinin baktığının sabit olduğunu, temlikler yapıldığında mirasbırakanın 87 yaşında olup hiç bir gelirinin bulunmadığı ve bakıma muhtaç olduğunu, dava konusu taşınmazlar dışında mirasbırakan adına kayıtlı 232 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğunu, davacı tanıklarından ...’ın davalı ile arasında husumet bulunduğunu, bozma ilamından sonra dava konusu 306 parsel sayılı taşınmazın yargılama aşamasında kamulaştırılması nedeni ile bu parsel sayılı taşınmaz yönünden bedel isteğine yönelik yapılan ıslahın usulüne uygun olmadığını, kamulaştırılan taşınmaz için davacılar lehine hükmedilen bedele 04.12.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal- tescil ile bedel istemlerine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı ... vekili ile davacılar ... vd. vekili için 3.815,00’şer TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 70.590,03 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.